Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Yenilikçi fikirler “FINEXT” programıyla hayat bulacak

Dijitalpark Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin, “Yenilikçi bir proje fikri olan, en azından doğrulamasını yapmış, asgari düzeyde çalışabilir bir prototipini geliştirmiş girişimlere de bir program çerçevesinde destek olmak istedik.” dedi.

Dijitalpark Teknokent Genel Müdürü

İSTANBUL (AA) – Yenilikçi fikirler “FINEXT” programıyla hayat bulacak.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Engin, yaklaşık 200 tane irili ufaklı startupa ev sahipliği yaptıklarını ve yıllık ciro olarak 400 milyon dolara yaklaştıklarını belirterek, sadece ihracat anlamında 2022-2023 rakamlarında 10 milyon doların üzerinde ihracat yapma kapasitesine ulaşan yeni nesil bir teknopark olduklarını söyledi.

Engin, yerleşkelerinin İstanbul Finans Merkezi’nde bulunduğunu ve burada bulunan finansal aktörlerle beraber ciddi bir ekosistemin gelişimine tanıklık ettiklerini kaydederek, bu şirketlerin en büyük ihtiyacının sürekli inavosyon olduğunu dile getirdi.

Finansal teknolojilerin, Türkiye’nin her zaman güçlü kaslarından biri olduğuna vurgu yapan Engin, “Türkiye, fintek de gerçekten büyük bir potansiyele sahip. Bunu nereden biliyorum? Yaklaşık çeyrek asır önce yurt dışına gittiğimde orada bir Amerikan bankasından bir diğerine EFT bile yapılamadığını gördüğümde hayretler içerisinde kalmıştım. O zamanlar ülkemizde çok yaygın kullanılan ve birçok bankada bu işlemler çok rahatlıkla yapılırken, Amerika’da bu işlemlerin yapılamadığını hatta EFT isminin bile duyulmadığını gördüğümde çok şaşırmıştım.” diye konuştu.

Fotoğraf: Hakan Akgün/AA

“Erken aşama girişimlere destek olmak için FINEXT hızlandırma programı çağrısına çıktık”

Engin, Fintek Hızlandırma Programı’na (FINEXT) değinerek, program ile ilgili çağrılarının açık olduğu bilgisini paylaştı ve finansal teknolojiler anlamında, kendilerinin bir inisiyatif alması gerektiğini söyledi.

Engin, teknoparklarının içindeki firmalarının yüzde 80’ine yakın bir bölümünün fintek sektörüne hitap ettiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Aslında yanı başımızdaki büyük aktörlerin ihtiyaç duyabileceği yeni nesil teknolojilerin geliştirildiği bir mekan oluşturduğumuzu söyleyebiliriz. Tabii bunun her seviyede yapılması lazım. Fikir aşamasındaki girişimlere de sizin bir anlamda lojistik sağlamanız, onun elinden tutmanız gerekiyor. Belirli bir ölçekleme, ölçek ekonomisi yakalamış seviyedeki firmaların da bu sefer uluslararasılaşması için sizin bir destek mekanizması kurmanız gerekiyor. Biz zaten şu anda bu ikinci söylediğimle ilgili mevcut altyapımızda bunu sağlıyoruz. Ama erken aşama girişimler, yani yenilikçi bir proje fikri olan, bunu belirli düzeyde en azından doğrulamasını yapmış, demonstrasyonunu yapmış, asgari düzeyde çalışabilir bir prototipini geliştirmiş girişimlere de bir program çerçevesinde destek olmak istedik.

Bununla ilgili FINEXT hızlandırma programı çağrısına çıktık. Yaklaşık 15 gündür şu anda çağrımız açık, yoğun bir başvuru var. Öncelikle hem Türkiye’de hem çeşitli Avrupa ülkelerinden tabii girişimler bekliyoruz ve şu ana kadar aldığımız girişim sayısı da oldukça ümit verici. Fintek alanındaki yapılanmanın Türkiye’de yeni nesil teknoloji geliştiren gençler arasında da aslında bir karşılık bulduğunu görüyoruz.”

Engin, yenilikçi fikirleri desteklerken bazı paydaşlarla da işbirliği yaptıklarını belirterek, paydaşlar arasında başta Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ile Halkbank olmak üzere, Halk Yatırım, Fonla Büyüsün, Odeatech, Unico Sigorta, Arz Portföy, Aktif Ventures, Sipay, Startupfon, BaseFunder ve Ataşehir Belediyesinin bulunduğunu söyledi.

Engin, bu paydaşların kağıt üzerinde kendilerine sadece sponsorluk yapan kurumlar değil, aynı zamanda girişimleri de beraber seçtikleri kurumlar olduğunu bildirdi.

Girişim sistemine kazandıracakları profilleri bu kurumlarla seçip, beraber eğiteceklerini ifade eden Engin, şunları kaydetti:

“Burada çeşitli mentörlük çalışmaları yapacağız. Her birine mentör atayacağız. Çok boyutlu eğitim programlarından geçireceğiz. En nihayetinde bir sürü regülasyon ve diğer konularda, ticari konulara kadar, hukuki, fikri mülkiyet konularına kadar bu arkadaşları yetiştirdikten sonra kuluçka merkezimizde, en nihayetinde bir ‘demoday’ etkinliği yapacağız ve 14 hafta sürecek bu etkinlik boyunca bu paydaşlarımız, bu saydığım 12 tane paydaşımız bizimle beraber her aşamasında bu girişimleri beraber yaşayacaklar.

Bu da ne demek oluyor? Provayı yaparak sürekli ilerledikleri için ben inanıyorum ki demoday günü geldiğinde aslında bizim paydaşlarımızın önemli bir kısmı gözlerine kestirdiği birtakım girişimlerle zaten el sıkışmış ve yatırım yapmış olacaklar. Ben inanıyorum ki bir girişimcinin en büyük hayali büyük bir fintek aktörüyle masaya oturmak, onunla beraber çalışmak, onun bir çözüm ortağı olmak onun en büyük motivasyonu olacaktır. Biz bunu tesis etmeye çalışıyoruz.”

“Genç girişimciler bol bol okuma yaparak, dünyadaki trendleri iyi takip etmeli”

Dijitalpark Teknokent Genel Müdürü Engin, genç girişimcilere de tavsiyelerde bulunarak, öncelikle iyi gözlem yapmaları gerektiğini söyledi.

Engin, bir girişim fikrinin oturduğu yerde insanı bulmayacağını ifade ederek, o girişimin peşinden koşulması gerektiğine vurgu yaptı.

Girişimcilerin öncelikle, bol okuma yapmaları, dünyayı okumaları ve dünyadaki trendleri iyi takip etmeleri gerektiğine dikkati çeken Engin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Benim üniversitedeyken hocam şöyle bir şey demişti ve bayağı ümitsizliğe kapılmıştım. ‘Bir konu hakkında düşünüyorsanız, yani onunla ilgili bir çalışma yapmak istiyorsanız emin olun sizden önce birileri mutlaka oradan geçmiştir.’ demişti. İşte bizim girişimcilerimizin bugün orayı pas geçtiğini düşünüyorum. Bu konuda geçmişte neler yapılmış? Dünya nereye gidiyor? Avrupa’da, Amerika’da, Çin’de nasıl teknolojiler var? Dünyayı bir okuyup ondan sonra gerçekten ülkemizin ihtiyaçlarını da dikkate alarak bir girişim fikrinin önce bir ihtiyacı dayandırılarak, sağlam şekilde oluşturulması, arkasından da hemen bunun ticarileştirilmesiyle ilgili bir stratejik iş planı, rasyonel bir iş planı oluşması gerekiyor.”

 

Muhabir: Emirhan Yılmaz