ANKARA (AA) – Güney Amerika kıtasının yüzde 35,5’ini oluşturan Amazon Havzası’ndaki yağmur ormanlarının büyük kısmına ev sahipliği yapan Brezilya, Peru, Bolivya ve Kolombiya, uyuşturucu kaçakçılığının neden olduğu orman ve biyoçeşitlilik kaybıyla karşı karşıya kalırken uyuşturucu imal eden organize suç örgütlerinin yeni kaçakçılık güzergahı ve ağları kurmak için havzadaki ormanları sistematik tahribi, dünyanın akciğerlerindeki ormansızlaşmayı hızlandırıyor.
AA’nın “Amazon Havzası’ndaki uyuşturucu kaçakçılığının ormansızlaşmayla ilişkisini” ele aldığı 2 bölümlük dosya haberinin ikinci bölümü, uzman görüşleri ve raporlara dayanılarak hazırlandı.
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisinin (UNODC) son raporuna göre suç örgütleri, uyuşturucu üretim ve kaçakçılığını finanse etmek için bölgede yasa dışı altın madenciliği de yapıyor. Yasa dışı madencilik nedeniyle orman tahribatı artarken uyuşturucu ağından elde edilen kara parayı altın madenciliği ve kereste üretimi gibi yöntemlerle aklamaya çalışıyorlar. Rapor, ayrıca bu faaliyetlere lojistik destek sağlamak için yasa dışı ağaç kesimi ve vahşi yaşamın tahribatı gibi unsurları gözler önüne seriyor.
Uydu fotoğrafı ve raporlardan elde edilen bilgilere göre, uyuşturucu üretiminin yapıldığı düşünülen sahalarda ağaçların bir nevi kamuflaj olarak kullanıldığı görülüyor. Diğer yandan üretilen uyuşturucunun taşındığı ve finansmanının sağladığı alanlarda ormansızlaşmanın yoğunlaştığı ifade ediliyor. Uyuşturucu ile ormansızlaşma arasındaki ilişki, yasa dışı madencilik, kereste üretimi, ormanlık alanlara zarar verilerek çeşitli yolların inşası gibi çevreyi etkileyen diğer suçlar yoluyla kendini gösteriyor.
UNODC’nin “Uyuşturucu ile Çevreyi Etkileyen Suçlar Arasında Bağ ve Amazon Havzası’ndaki Birbiriyle İlişkili Suçlar” raporunun başyazarı Robert Muggah, uyuşturucu ile ormansızlaşma arasındaki ilişkinin karmaşık yapısını AA’ya anlattı.
Aynı zamanda Brezilya merkezli düşünce kuruluşu Igarape Enstitüsü ve danışmanlık şirketi SecDev Group’un ortaklarından Muggah, koka ağacı yetiştiriciliğinin Amazon Havzası’ndaki ormansızlaşma ve ormanların bozulma üzerindeki etkisinin oldukça “karmaşık ve birbiriyle iç içe girmiş” suçlarla ilişkili olduğunu belirtti.
Muggah, koka ağacı dikimi ve kokain üretiminin bölge ekosistemi üzerindeki dolaylı etkilerine dikkati çekerek, bölgede düzensiz yol inşası için ağaçların kesimi de dahil biyolojik çeşitliliğin kaybına neden olan yasa dışı faaliyetler yürütüldüğünü söyledi.
Ayrıca Muggah, koka yetiştiricilerinin kullandığı bazı kimyasalların toprak ve suyu zehirleyerek ormanların yenilenmesine zarar verdiğine işaret etti.
Uyuşturucu kaçakçılığı, Amazonların “tehdit çarpanı”
Uyuşturucu kaçakçılığının “tehdit çarpanı” etkisiyle zor olan durumu daha da zorlaştırdığına dikkati çeken Muggah, “Uyuşturucudan elde edilen gelirin, arazi gasbı, kasıtlı ağaç kesimi, yasa dışı madencilik ve yaban hayatı avcılığına aktarılarak kara paranın aklanması, zaten yaygın ormansızlaşmayı hızlandırıyor.” dedi.
Amazon Havzası’nı oluşturan 8 ülkede çok sayıda suç örgütünün faaliyet gösterdiğini anlatan Muggah, bölgenin “muhtemelen dünyadaki en yüksek organize suç örgütü yoğunluğuna sahip olduğunu” söyledi.
Muggah, bölgedeki suç örgütlerinin birçoğunun hem şehir merkezlerinde hem de kırsal ve sınır bölgelerde faaliyet gösterdiğine işaret etti.
Amazonların içinde binlerce gizli uçak pisti var
Kaçakçıların uyuşturucunun üretimi, dağıtımı ve satışından “muazzam” kazançlar sağladığını ifade eden Muggah, bunun “son derece sofistike” transfer kabiliyetleri geliştirmelerine yol açtığını dile getirdi.
Muggah, suç örgütlerinin uyuşturucuyu sevk ederken bölgede on binlerce kilometre uzunluğundaki nehirler, kara ve hava yolunu kullandıklarını belirterek, “Öncül kimyasalları, silahları ve iş gücünü koka ağacı yetiştirme alanlarına, uyuşturucuları ise ülke dışına taşıyan binlerce gizli pist (uçak) var.” dedi.
Özellikle nehir ve akarsu kolları aracılığıyla Pasifik ve Atlantik kıyılarındaki kamu ve özel limanlara yüksek miktarda uyuşturucu nakledildiğini söyleyen Muggah, Amazon üzerinden her yıl birkaç bin ton kokain taşındığını ifade etti.
Muggah, Amazon Havzası’ndaki uyuşturucu ağının gelişmesinin organize suç örgütlerinin faaliyetlerinin cezasız kalmasıyla ilişkili olduğunu savunarak, bu örgütlerin devlet (güvenlik güçleri) varlığının sınırlı olduğu bölgelere hakim bulunmayı tercih ettiklerine dikkati çekti.
Suç örgütlerinin sıklıkla kolluk ve yargı yetkililerine rüşvet verdiğini ifade eden Muggah, “Devlete ya da rakip örgütlere rüşvet veremedikleri durumlarda ise baskı ve şiddete başvuruyorlar.” dedi.
“Asıl sorun ormansızlaşma değil uyuşturucu kaçakçılığı”
Amazonlar Bölgesi’nin Brezilya Federal Senato Üyesi Plinio Valerio da eğer sorun çözülmezse uyuşturucu kaçakçılığının Amazon Havzası’nı “ele geçireceğini” söyledi.
Valerio, konuyla bağlantılı ülkelerin sorunu bitirmeye yönelik samimiyetlerinin olmadığını ve bu konuda “kendisini ikna edemediklerini” belirtti.
Yabancı sermayeyle finanse edilen sivil toplum kuruluşlarının bölgedeki faaliyetlerine dikkati çeken Valerio, bu örgütlere finansman sağlayan bazı ülkelerin de “kirli işlerini yaptığını” öne sürdü.
Valerio, “Zengin ülkeler, Amazon’daki sorunun ormansızlaşma olduğunu düşündükçe -ki öyle değil- ve çevre örgütlerini finanse etmeye devam ettikçe uyuşturucu kaçakçılığı devreye girecek ve bu suç örgütleri Brezilya’da paralel bir güç haline gelecek. Bu ikiyüzlülüğe acilen son vermemiz gerekiyor. Amazon’daki ana sorun uyuşturucu kaçakçılığı değil de ormansızlaşmaymış gibi davranmayı bırakmalıyız.” dedi.
Muhabir: Melike Pala