İSTANBUL (AA) – Türk sinemasının üretken ismi: Safa Önal.
Hukuk ve mülkiye mezunu, resim yapıp, kanun çalan kaymakam bir babanın oğlu olan Safa Önal, 1930 yılında İstanbul Maçka Palas’ta dünyaya geldi.
Haydarpaşa Lisesinden mezun olan Önal, bir yandan yazdığı kısa öykülerle yazarlığını geliştirdi, bir yandan da dergilerde editörlük yaptı. Önal, bu dönemde yazmaya başladığı öyküleri daha sonra “Dünyanın En Güzel Gemisi” adıyla yayınladı.
395 senaryoyla gelen rekor
Önal, 1961 yılına kadar gazetecilik yaptı. Daha sonra senaryo yazmaya ağırlık verdi. 1953’te ilk senaryosu olan “Kanlı Para”yı kaleme alan sanatçı, Bülent Oran, Ertem Göreç, Erdoğan Tünaş gibi senarist ve yönetmenlerle birlikte önemli eserlere imza attı.
Yazdığı senaryolarla Altın Koza ve Altın Portakal gibi önemli festivallerden çok sayıda ödüle layık görülen usta senarist, “Senaryocu, sinemanın en yalnız insanıdır. Kimse senaryocuyu hatırlamaz. Halbuki set öyle mi? Set, bir yaşam alanıdır. Ben bu işi sevdim. Senede ortalama 20-25 senaryo yazdım. Özveriydi bu, sevdaydı bu. Başka türlü bu mesleği icra edemezsiniz.” demişti.
Yönetmen koltuğunda gelen büyük başarılar
Sanatçı, 1973’te yayınlan “İnleyen Nağmeler” adlı filmle ilk kez yönetmenliğe adım attı ve 40’a yakın filmde yönetmen koltuğunda oturdu.
Bu döneme ilişkin, “Senaryo yazmasaydım romana yönelecektim. Başarırdım başaramazdım onu bilemem, bilemeyiz ama başarılı bir öykücüydüm ben. Pek çok edebiyatçı dostum, ‘Yeşilçam bir sinemacı kazandı ama edebiyat bir öykücü kaybetti’ demiştir. Doğrudur.” ifadelerini kullanmıştı.
Öykü, senaryo yazımı ve yönetmenliğin yanı sıra çok sayıda fotoromana da imza atan Önal’ın “Beyaz Şemsiye” eserinde Türkan Şoray ve Cihan Ünal rol aldı.
Televizyon için dizi senaryoları da kaleme alan Önal’ın 2007 yılında yazıp yönettiği “Hicran Sokağı” sanatçının son işi oldu.
“Eski Bir Yara’dan bir Safa çıktı”
Ömrünün son anlarına kadar kalemini elinden düşürmeyen usta sanatçı yazmakla ilgili şunları anlatmıştı:
“Benim işim yazmak, ille de yazmak. Sebep olan da Reşat Nuri Güntekin’dir, bende o patlamayı yaratan. Reşat Nuri Bey’in hikayesi, ‘Eski Bir Yara’ adını taşıyordu. Ortaokul ikinci sınıfımızın kitaplarında vardı. Ufak bir çocuğun ağzından bir anlatımdı. Yunan işgali sırasında, Anadolu’da bir kasabada geçiyordu. Tabii inanılmaz bir hayranlıkla okudum ve bana yazı yazmayı aşıladı ve beni çaresiz bıraktı, ‘Başka bir şey yapmayacaksın!’ dedirtti bana. Yani bütün hayatımı değiştiren olaydır. Bu benim gerçeğimdir. ‘Eski Bir Yara’dan bir Safa çıktı. Bu öyküde bana göre her şey var. Beni her seferinde alır, yeniden başlasam mesleğime, yani hayata, yine bu öyküyü okusam, yine buradan yürürüm.”
Senaryo Yazarları Derneğinin kurucu üyesi olan ve başkanlığını da yürüten Önal, 30 Temmuz 2023’te 92 yaşında hayatını kaybetti.
Önal’ın eserlerinden bazıları şöyle:
Filmler: Yüzyıllık Çınar, Hicran Sokağı, Küçük Ev, Dolandırıcı Aşıklar, Dertler Benim Olsun, Ağlayan Melek, Cingöz Recai.
Senaryosunu Yazdığı Bazı Filmler: İkimize Bir Dünya, Mahkum, Yeter, Yarınlar Bizim, Sezercik Aslan Parçası, Kızıl Tehlike, Taçsız Kral, Küçük Beyefendi, Lejyon Dönüşü, Tatar Ramazan, Vesikalı Yarim, Ah Güzel İstanbul, Kanun Benim.
Senaryosunu Yazdığı Bazı Diziler: Aşkımızda Ölüm Var, Yaz Gülü.
Rol Aldığı Filmler: Sinemada İstanbul: Kadrajdaki Şehir, İzzet Günay Belgeseli, Salih Tozan Belgeseli, Akad Sineması, İnleyen Nağmeler (Seslendirme).
Muhabir: Ümit Aksoy