Taş Tepeler Projesi Koordinatörü, Göbeklitepe, Karahantepe kazılarının başkanı Prof. Dr. Necmi Karul’la Şanlıurfa’da düzenlenen Dünya Neolitik Kongresi sonrası bir araya geldik, hem kongreyi hem de Neolitik döneme ışık tutan çalışmaların detaylarını konuştuk. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın desteklediği, İstanbul Üniversitesi ve Harran Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen kongreye 63 ülkeden yaklaşık bin akademisyenin katıldığını belirten Prof. Dr. Karul, “Taş Tepeler Projesi dünyada çok ciddi bir merak uyandırdı. Meslektaşlarımız kazı alanlarını görecekleri için çok heyecanlı. Biz de katılımcıların tamamını kazı alanlarına götüreceğiz. Böylece kendi çalışmalarımızı başka bir açıdan, başka bir perspektiften görme fırsatı yakalayacağız” diye konuştu.
GÜNDE 1500 ZİYARETÇİ
Yoğun kazıların yapıldığı Karahantepe’nin çok büyük ilgi uyandırdığını vurgulayan Karul, şöyle devam etti: “Karahantepe’ye inanılmaz bir ziyaretçi akını var. Şu tarih itibarıyla günlük ziyaretçi sayısı 1500’e kadar ulaşıyor. 2025 yılında Karahantepe’ye koruma çatısı yapılacak. Aynı zamanda bir araştırma merkezi kurulacak.
KAZINMIŞ KAFATASLARI
Şanlıurfa’daki Neolitik Çağ yerleşmelerinde yürüttüğümüz çalışmalarda son 2 yıldır çok sayıda insan iskeletine rastlandı. Karahantepe’de 10’un üzerinde kafatası parçası bulduk. Bunların bazılarının yanmış olduğunu, ısıya maruz kaldıklarını gördük. Aynı zamanda üzerlerinde de çakmaktaşı gibi aletler kullanılarak birtakım izlerin oluşturulduğunu, düzensiz çiziklerin atıldığını ve kazındığını gördük. O kafataslarına belirli aralıklarla bu işlemler yapılmış. Bu da bir ritüelinin parçası. Kanibalizm (yamyamlık) ise tartışmalı bir konu. Ancak şu andaki verilere bakarak bunun olasılığını söyleyemem.”
UZAYLILARLA İLİŞKİ
Göbeklitepe ve Karahantepe’nin uzaylılarla, enerjiyle ilişkilendirilmesini de yorumlayan Prof. Dr. Karul, “Ben ve arkadaşlarımın şahit olduğu şeyler var. Bu o kadar ileri ki enerji işleriyle uğraşan bu kişiler nereyi kazmamız gerektiğine dair telkinde bile bulunuyorlar. Elbette hiç kimseyi yaptığımız işe hâkim olmadığı için küçümseme durumumuz yok. Bu insani bir şey olmaz. İnsanlar ilgi duydukları bir şeyi öğrenmek yerine en kolaya kaçıp, dikkat çekici bazı konulara itibar ediyor. Bu insanlar maalesef öğrenme zahmetine girmiyor” dedi.
BEYAZLAR İÇİNDE ÇIPLAK AYAK�
– Karahantepe Kazı Başkan Yardımcısı, Alan Sorumlusu Ender Barın, 10 yıldır Karahantepe’de görevli. Bu süre içerisinde kendisini şaşırtan birçok olaya şahit olmuş: “Bölgeye baştan aşağı beyaz kıyafetlerle gelip, yalınayak tepeye tırmanıyorlar. Ellerini, yüzlerini taşlara sürüyor, yerlere yatıyorlar. Bazıları gözlerini kapatıp elleriyle birtakım işaretler yaptıktan sonra nereyi kazmamız gerektiğini söylüyor. Hatta bir tanesi ‘Burayı kazın, buradan çıkacaklar çalışmanızın yönünü tamamen değiştirecek’ gibi iddialı laflar bile etmişti. Başka bir olayda bir kadın kaybolan kardeşini bulmak için bölgeye geldi. Tepede portal kapısı olduğunu söyledi. Bir süre bölgede kaldıktan sonra kapıyı bulamadan gitti.”
GÖBEKLİTEPE’DEN ESKİ
Son arkeolojik çalışmalar, Karahantepe’nin Göbeklitepe’den bile daha erken olabileceğini gösteriyor. Bu durum sitenin dünyanın bilinen en eski Neolitik bölgesi olduğuna işaret ediyor. Nevali Çori ve Göbeklitepe’de olduğu gibi Karahantepe’de de benzer bir yerleşim planı var. Bugüne kadar 250’ye yakın “T” şeklinde dikilitaş gün ışığına çıkarıldı.