İSTANBUL (AA) – Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünün yürüttüğü Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi ile yaklaşık 3 yılda boş, nadasa bırakılan ya da atıl durumdaki yaklaşık 4,5 milyon dekar alanda tarımsal üretim başladı.
Bakanlık tarafından 2021’den bu yana yürütülen proje ile 81 ildeki boş, nadasa bırakılan, atıl durumdaki alanlar ile işlemeli tarıma uygun olmayan yerlerde farklı üretim teknikleri kullanılarak bitkisel üretimin artırılması hedefleniyor. Buralarda stratejik ürünlerin üretilmesine de özel önem veriliyor.
Söz konusu bölgelerde iklim değişikliği dikkate alınarak, uygun çeşitlerle hububat, baklagil ve yağlı tohumlu bitkilerin üretiminin geliştirilmesi planlanıyor. İşlemeli tarıma uygun olmayan arazilerde, katma değeri yüksek bitki türlerinin üretiminin artırılması için projeyle 81 ildeki üreticilere azami yüzde 75 hibeli fide ve tohumlar temin ediliyor.
Ayrıca, hasat sonrası kayıpları azaltmak ve katma değeri artırmak amacıyla birincil üretim sonrası kurutma veya işleme tesislerinin kurulması, doğal ekolojilerinde var olan bitki türlerinin aşılanması, çeşit değişimi gibi teknik uygulamalarla birim alandan elde edilen veriminin artırılması da hedefleniyor.
Projeyle 2021-2022 yıllarında 505 milyon lira bütçeyle yaklaşık 3,4 milyon dekarda ekim, dikim ve aşılama çalışmaları yapılarak beklenen hedefe ulaşıldı. Proje kapsamında bu yılın ilkbahar döneminde ise 310 milyon lira bütçeyle 1,1 milyon dekarlık alanda söz konusu faaliyetler gerçekleştirildi. Proje faaliyetlerine sonbahar ekilişleriyle devam ediliyor.
“Çiftçilerimiz çok mutlu”
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, TAKE Projesi’ne ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, projenin 2021’de başladığını, ilk yıl 325 bin domates, salatalık, kavun, patlıcan ve biber fidesi dağıttıklarını, o yıl damlama sulamayla çeltik projesi hazırladıklarını ve kurutma tesisi kurduklarını anlattı.
İlk yıl elde ettikleri başarıdan sonra geçen yıl yaklaşık 3 milyon adet fideyi karşılıksız üreticilere verdiklerini dile getiren Karaca, “TAKE Projesi’nin yanı sıra yerli ve milli ayçiçek tohumu dağıtımı yapıldı. Buğday, arpa, yulaf ve kanolanın da tohumlarını dağıttık ve bunlardan ciddi verim aldık.” dedi.
Karaca, 16 milyon nüfusun yanı sıra yerli ve yabancı ziyaretçilere sahip İstanbul’a 77 ilden meyve ve sebze geldiğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunu azaltmak ve kent tarımı olgusunu hayata geçirmek için özellikle sebze ile ilgili olan projelerimizi artırdık. İki köyümüzde kadınlardan aldığımız kendi ata tohumlarımızdan fide üreterek bir proje geliştirdik. Burada kurutmalık biber fidesi dağıttık. İstanbul’da belki hiç duyulmamıştır, onu yaptık. Yine Şile bölgemizde Türkiye’nin ilk tıbbi aromatik bitkiler tarımsal kalkınma kooperatifini kurduk. Orada da tıbbi aromatik bitkilerle ilgili projelerimiz oldu. Sancaktepe’de böğürtlen bahçesi kurulumu tesis ettik. Yine iki bölgede hünnap bahçesi kurulumu tesis ettik. Çiftçilerimiz zaten çok mutlular bundan.”
“İstanbullu çiftçilere TAKE Projesiyle 25 milyon liralık destek sunduk”
Ahmet Yavuz Karaca, TAKE Projesi kapsamında 2022’de 39 proje hayata geçirdiklerini belirterek, kışlık sebzeyle ilgili 2,5 milyon civarında marul ve kıvırcık fidesi dağıttıklarını, bu sene de dağıtıma devam edeceklerini söyledi.
Karaca, “Buradaki amacımız özellikle atıl halde duran ve ekilmeyen arazileri değerlendirmek, çiftçilerimizin en büyük girdi maliyeti olan tohum ve fide desteğini sağlayarak üretim artışını sağlamak. Bu da 25 milyon liralık bir destek manasına geliyor.” şeklinde konuştu.
Bu yıl aynı 39 projeyi devam ettirdiklerini dile getiren Karaca, “Bu yıl da buğday, arpa, yulaf ve kanola tohumu dağıtımını yapacağız. Silivri, Çatalca, Arnavutköy ve Büyükçekmece bölgesinde yerli ve milli ayçiçek tohumlarımızın dağıtımını yaptık. Çok güzel sonuçlar aldığımızı görüyoruz.” açıklamasında bulundu.
“Bu yıl 4 milyon olan fide sayısını 2024’te artıracağız”
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Karaca, proje kapsamında farklı çalışmaları hayata geçirdiklerini, Silivri’de iki köye özel biber ve ilçe genelinde salçalık domates fidesi ile Şile’de yüz güldüren domates fidesi dağıttıklarını anlattı.
Bu yıl toplamda 4 milyonu aşan fide dağıtımı yaptıklarını dile getiren Karaca, şu bilgileri verdi:
“Dağıttığımız fidelerin tamamı TAGEM tarafından yerli ve milli tohumlardan geliştirilmiş tohumlar. Tohumlardan üretilen fideleri dağıttık. Verimlerimiz çok güzel. Vatandaşımız çok memnun. İlk yıl 325 bin adetle başladık. Bu yıl 4 milyon oldu. Gelecek sene çok daha fazla olacağını tahmin ediyoruz. Çünkü aşırı derecede bir talep var. Çünkü verim çok yüksek. (Çiftçilerimiz) Hem verimden hem fidelerden memnunlar. Mesela kavun fidemiz. Kavunumuz çok lezzetli. Hemen hemen bütün dağıttığımız fidelerden vatandaşlarımız çok memnun.”
Karaca, planlı bir çalışma yaptıklarını, dağıtıma başlayacakları zaman ya da öncesinde çiftçilerden talepleri aldıklarını kaydederek, “Ne kadar talep gelirse hepsini karşılayacağız. Geçen sene de karşılamıştık. Mesela kışlık kıvırcık ve diğer sebze çeşitlerimizle ilgili talep toplamalara başladık. Şimdi talepleri topluyoruz. Gelen taleplerin tamamını değerlendirip yine dağıtacağız.” açıklamasında bulundu.
“Ekilen alan da elde edilen verim de arttı”
Ahmet Yavuz Karaca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kovid-19 sürecinde “Ekilmedik bir karış alan bırakılmayacak” denildiğini anımsatarak, bu kapsamda projenin başladığını söyledi.
Proje sayesinde İstanbul’da ciddi manada üretimin arttığını dile getiren Karaca, “Birçok bölgede hiç ekmeyecek çiftçi verdiğimiz destekler sayesinde ekimlerini gerçekleştirdi. Verimde de artış var. Hem de birim alandan alınan üründe de artış var. Bu sene mesela buğdayda rekor kırdık. Şu anda bizim dağıttığımız tohumlardan çıkan verilere baktığımızda dekar başına 700 ila 900 kilogram verim aldık. Bu hemen hemen Türkiye’nin en yüksek verimlerinden.” diye konuştu.
Karaca, gıda arzının ve tarımsal üretimin önemine işaret ederek, “Bu milli savunma kadar önemli. İHA, SİHA yapan ile üreten çiftçimiz arasında hiçbir fark yok. Çünkü çok stratejik bir alan.” ifadelerini kullandı.
İstanbul’un yüzde 17’sinin tarım arazisi olduğunu kaydeden Karaca, “Biz, bu yüzde 17’lik alanda hiç boş kalmayacak şekilde üretim yapmak istiyoruz. Hatta ve hatta dikey tarım dediğimiz dünyanın en derin ikinci noktasında üretim yapan tesisimiz de var. Biz buradan çiftçilerimize şunu söylüyoruz; siz üretin yeter. Mottomuz bu. Eğer onlar üretirse biz desteklemeye her zaman devam edeceğiz. Hiçbir taleplerini geri çevirmeyeceğiz. Bu zamana kadar çevirmedik. Bundan sonra da çevirmeyeceğiz.”
“5 yıl sonra İstanbullu vatandaşlarımız yorgun domates yemeyecek”
İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Karaca, bu projeler ve destekler sonrası geleceğe dair hayallerinin bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“İstanbul’a her yerden sebze ve meyve geliyor. Karbon ayak izini hesaplayın. Birçok şey var. Biz, ‘5 yıl sonra inşallah İstanbullu vatandaşlarımıza yorgun domates yedirmeyeceğiz’ diyoruz. İstanbul misafirleriyle beraber 20 milyonu aşkın nüfusa sahip bir yer. Çok önemli bir pazar. En büyük pazar burada. Çiftçilerimiz üretsin yeter. Biz onlara destek olmaya devam edeceğiz.”
Muhabir: Uğur Aslanhan