ISTANBUL (AA) – Boğaziçi Üniversitesi ve SKD Türkiye işbirliğinde, Yeşil İş Platformu ve IQ&Partners organizasyonu ile hayata geçirilen Sürdürülebilirlik Konferansı 2024 “Yeşil Dönüşümün Kaçınılmazlığı” temasıyla İstanbul’da düzenlendi.
Etkinliğe Günsel’in yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Prof. Dr. Ayşen Erdinçler, Beymen Grup Üst Yöneticisi (CEO) Elif Çapçı, Pegasus CEO’su Güliz Öztürk, Oyuncu Mert Fırat, Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Levent Kurnaz, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe, basın mensupları, iş dünyasından önemli isimler ve sürdürülebilirlik alanındaki uzmanlar katıldı.
Konferansta, farklı sektörlerden çevreye duyarlı iş modelleri ve yenilikçi yaklaşımlar masaya yatırılırken sürdürülebilirlik trendleri ve yenilikçi çözümlerde ele alındı.
“Bir dönüşüm hikayesi yaratmak zorundayız”
Günsel, etkinlikte, iş dünyasından, STK’lerden ve kamudan birçok katılımcının bir araya geldiği programın önemine işaret ederek, şunları söyledi:
“Sürdürülebilirlik değişiminin aslında kaçınılmazlığı üzerine kurgulanmış bir etkinlik. Biz de burada olmaktan gurur duyuyoruz. Aslında uzun zamandır hazırlıkların var olduğu sürdürülebilirlik konusundaki gelişmeler son dönemde ABD ve Avrupa’daki yeşil mutabakat sonrası hızlandı. Sınırda karbon vergisi gelmesi söz konusu ve altı sektör etkilenecek bundan. Dolayısıyla aslında bu dönüşüm sürdürülebilirlik ekonomisine geçiş konusunun hızlanması gerekiyor. 1 Ocak 2026’dan itibaren şirketlerimiz sınırda karbon vergisine tabi olacak dolayısıyla bir dönüşüm hikayesi yaratmak zorundayız.”
Günsel, “Dünya Bankasının raporuna göre, 2022- 2040 arasında Türkiye’nin sürdürülebilirlik dönüşümü için gerekli olan finansman ihtiyacı 165 milyar dolar. Dolayısıyla ciddi bir finansman ihtiyacı var ve buradaki en önemli konu adım atmak aksiyona geçmek ve iş birlikleri.” ifadelerini kullandı.
Beymen Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Elif Çapçı, Beymen’in sürdürülebilirlik yol haritası olan “Beymen Promise”i bir yıl önce duyurduklarını ve geçen bir yılın muhasebesi içinde bu etkinlikte bulunduklarını söyledi.
“Amacımız aldığımızdan daha iyi bir dünyayı bizden sonraki nesillere bırakmak”
“Dünya ciddi krizlerle boğuştuğu bir dönemden geçiyor herkesin de söylediği gibi iklim krizi giderek bir sürdürülebilirlik riskine dönüşüyor.” diyen Çapçı, bu risklerin dünyayı, hayatları, iş modellerini etkilediğini anlattı.
Dolayısıyla devletler, kurumlar, özel sektör ve bireysel tüketicilerin daha sürdürülebilir çözümlerin peşinde koştuğunu dile getiren Çapçı, “Biz de kendimizi dönüştürmek adına çalışmalar sürdürüyoruz. Amacımız aldığımızdan daha iyi bir dünyayı bizden sonraki nesillere bırakmak. Biz de üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Pegasus Hava Yolları CEO’su Güliz Öztürk, havacılık sektörünün dünya genelinde büyümesini ve sürdürülebilirlik alanında çalışmalarını sürdüreceğini belirterek, Pegasus olarak şeffaflığın önemli olduğunu bildiklerini ve 2030’da karbon emisyonlarını yüzde 20 azaltmayı hedeflediklerini dile getirdi.
“Dışsallıkları içselleştirebilirsek sürdürülebilirliğin bir geleceği olur”
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz da sürdürebilirlik konusunda herkesin dışsallık kavramını göz ardı ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Şirketiniz bir şey üretirken dışarıya bir şeyler salıyorsa ve bunun maddi bir karşılığı yoksa buna dışsallık diyoruz. Şirketlerin bacalarından saldıkları karbondioksit bir dışsallıktır. Çünkü bir bedeli yok. Aynı şekilde atık suları serbestçe nehre bırakıyorsak, denize bırakıyorsak bunların hepsi dışsallıktır ve dışsallıkları biz bir maliyet olarak görmüyoruz. Maliyet olarak görmediğimiz için de şirketler bu konuyu düşünmüyorlar bu nedenle de sürdürülebilir olamıyorlar. Biz ne zaman ki bütün bu dışsallıkları içselleştirirsek yani şirketin bir masrafı haline getirebilirsek o zaman sürdürülebilirliğin bir geleceği olur.”
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe ise Türkiye’nin sürdürülebilirlik konusunda dünyayla paralel olarak değişmesini istediklerini belirterek, bu sürecin dünyada birkaç ülkenin değil tüm dünyanın dönüşmesiyle gerçekleşebileceğini aktardı.
Tepe, son iki yüz yılda dünyanın yaşanamayacak hale getirildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“O zaman yaklaşık yirmi, otuz yıl gibi bir süreçte dünyayı fabrika ayarlarına dönüştürmemiz gerekiyor. Bugün bütün paydaşlarla bu konunun nasıl olabileceği konuşulacak. Türkiye olarak bizler bu işin başındayız. Türkiye için önemli olan dünyadan geri kalmamak. Umarım ki buradan çıkan çıktılar kamuoyuyla birlikte dönüşümü hızlandıracak sonuçta olur. Ben önümüzdeki 10 yılda Türkiye’nin sürdürülebilirlik konusunda çok iyi bir yerde yer alacağından eminim.”
Muhabir: Muhammet Fatih Kabasakal