Son günlerde üst üste yaşanan bazı gelişmelerin sonunda Halk TV’den 3 gazetecinin, Seda Selek, Barış Pehlivan ve Serhan Asker’in gözaltına alınması tepkilere neden oldu.

Meslektaşları, siyasi partiler, vatandaşlar “Gazetecilik suç değildir” diyerek gözaltındaki isimlerin serbest bırakılmasını istedi.

Peki bu noktaya nasıl gelindi?

‘Turpun büyüğü’ kavgası

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasının ardından sarf ettiği “Turpun büyüğü heybede” sözlerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Turpun büyüğü sandıkta. Korkmuyorsan sandığa gel” yanıtını vermişti. Konuşmasının devamında Özel bunun bir “savaş ilanı” olduğunu söylemiş, “Artık bambaşka bir sürecin içindeyiz ve o süreç bu kötülükten Türkiye’yi kurtarma sürecidir. İktidarı devretmeye hazırlansın” demişti.

Partisinin Adana il kongresinde konuşan Erdoğan’sa, “Yargıyı, bizi, mahkemeleri suçlayacağına, CHP’yi zehirli bir sarmaşık gibi saran soygun düzeniyle gidip mücadele etsene” diye konuşmuştu.

İmamoğlu’na soruşturma

“Turpun büyüğü” kavgasına İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da doğrudan girdi ve bu başlıkta bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda İmamoğlu, sahte diye tanımladığı raporların savcılık dosyasına girmesine önayak olan bilirkişinin isminin Satılmış Büyükcanayakın olduğunu açıkladı ve “Bu ismi akılda tutun” dedi. Toplantı bitmeden İmamoğlu’na soruşturma açıldı.

Erdoğan hedef aldı, Gençlik Kolları Başkanı tehdit etti: ‘Sokağa çıkarsanız bizi göreceksiniz’

Bu gelişmelerin ardından Ankara’da yapılan AKP 7. Olağan Gençlik Kolları Kongresi’nde Erdoğan ile AKP Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan’ın sarf ettiği sözler dikkat çekti.

Kongrede konuşan Erdoğan, Ayşe Barım soruşturmasının Gezi Direnişi’ne bağlanması sonrası Haziran Direnişi’ni hedef aldı ve direnişe katılanlar için “esnafın malını yağmalayan vandallar” ifadesini kullandı.

Erdoğan, “Bu gençlik, İstanbul’un duvarlarını ‘Zulüm 1453’te başladı’ yazılarıyla kirleten köksüz, ruhsuz, şuursuz bir gençlik değildir. Bu gençlik, 3-5 ağacın yeri değiştirildi diye sokakları yakıp yıkan, esnafın malını mülkünü yağmalayan vandal bir gençlik değildir. Bu gençlik, askere kurşun, polise molotof atan, taş atan, şişe atan kandırılmış bir gençlik değildir” diye konuştu.

Kongrede, görevini Yusuf İbiş’e devreden eski AKP Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan da Haziran Direnişi’ni hedef aldı, tehditler savurdu. İnan, “Buradan sokaktan medet uman milli irade düşmanlarına seslenmek istiyorum” diye sözlerine başladı. “Gezi bir vandallıktı, Gezi bir darbecilikti, Gezi bir yağmacılıktı, Gezi bir işgalcilikti” iddialarında bulunan İnan, “Bir daha bu ülkenin bir karış sokağını işgal etmeye kalkışırsanız milli iradenin asli unsuru olan biz gençleri karşınızda göreceksiniz. Zira Ak Gençlik bunun lokomotifi olmaktan bir an olsun dahi asla geri durmaz” dedi.

‘Sokağa çıkma çağrıları darbeye ya da isyana davet’

Ertesi gün benzer tehditleri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de sürdürdü.

Sokak çağrılarını hedef alan ve “Ülkemizi ayrıştırmanın ve ayrımcılığı tırmandırmanın arzusunda olan sahte demokratları takip ediyoruz” ifadelerini kullanan Bahçeli, “Boykot moykot ezberlerinden sonra sokağa çıkma çağrılarının, sivil direniş kışkırtmalarının ya darbeye ya da isyana davet olduğunun farkındayız. 15 Temmuz’dan ders almayanlara sesleniyorum; yüreğiniz yetiyorsa çıkın sokağa da görelim. Ateşle oynama merakınız nüksettiyse deneyin de boyunuzun ölçüsünü alalım” dedi.

CHP’yi eleştiren Bahçeli, “Erken seçim hayali bir beklentidir. Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemi yaşayacak ve yaşatılacaktır. CHP’nin 12 Eylül’de yarım kalan hesaplaşmaya dönük bir özlemi varsa kınında beklemekte yoğrulmuş kılıç gibi burada olduğumuzu hatırlatıyor ve haykırıyoruz” diye konuştu.

Aynı saatlerde sokak röportajlarında Erdoğan’ı eleştiren bir yurttaş da “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla tutuklandı.