TAŞKENT (AA) – Özbekistan’daki Hazreti İmam Külliyesi Orta Çağ mimarisinin izlerini taşıyor.
Taşkent’in eski şehir kısmında bulunan, turistlerin gözde uğrak noktalarından Hazreti İmam Külliyesi, birçok yapıyı bir araya toplamasıyla dikkati çekiyor.
Adını eski ismi Şaş olan Taşkent’te 10. yüzyılda yaşayan din alimi Ebu Bekir Kaffal eş-Şaşi’nin lakabı “Hazreti İmam”dan alan külliye, başkentin en önemli tarihi yapılarının başında geliyor.
Külliye, bünyesinde Keffal Şaşi’nin türbesi, Barakhan ve Muyi Mübarek medreseleri, Tilla Şeyh ve Hazreti İmam camilerinin yanı sıra Özbekistan Müslümanları Dini İdaresi ve İmam Buhari Taşkent İslam Enstitüsünü de bulunduruyor.
Her biri farklı dönemlerde inşa edilen bu yapıların olduğu külliyenin ortasında ise aynı anda binlerce kişinin bayram namazlarını kıldığı büyük bir alan mevcut.
Arka kısımda Kaffal eş-Şaşi’nin mezarı bulunuyor, külliyenin en eski yapılarından olan mezarın üzerindeki türbenin 1541’de mimar Gulam Hüseyin tarafından inşa edildiği biliniyor.
Medrese, eski Sovyetler döneminde depo olarak kullanıldı
Külliyenin en eski yapılarından, 16. yüzyılda inşa edilen Barakhan Medresesi de Orta Çağ’a özgü yapısı, mimarisi ve desenleriyle Semerkant’ın tarihi medrese ve camilerini andırıyor.
Toplam 34 oda, mescit, ders salonu ve geniş iç avludan oluşan Barakhan Medresesi, iki köşesindeki mavi kubbeleri ve girişteki büyük kapısı ile Orta Çağ’dan kalma Semerkant ve Buhara’daki medrese ve camileri anımsatıyor.
Giriş kapısının üzerindeki yarı kubbe de Orta Asya Türk mimarisine özgü şekil veriyor, giriş kapısının iki kenarına ve üzerine işlenen mavi desenli motif ve Kur’an-ı Kerim ayetleri, medresenin bölgedeki diğer tarihi yapılara benzer izler taşıdığını gösteriyor.
Geçen yüzyılın başına kadar medrese olarak faaliyetini sürdüren yapı, eski Sovyetler Birliği döneminde işçi yurdu ve depo olarak kullanıldı. Daha sonra medrese, Özbekistan Müslümanları Dini İdaresinin ilk binası olarak kullanıldı.
Çağatay Hanlığı’nın 13. yüzyılda yaşayan hanlarından Barakhan’ın türbesi de adını verdiği medresede yer alıyor. Medresedeki odalar, hediyelik eşyaların satıldığı dükkanlar olarak kullanılıyor.
Külliyede ayrıca 1856-1857 yıllarında inşa edilen Muyi Mübarek (Sakal-ı Şerif) Medresesi bulunuyor, geçmişte Hz. Muhammed’in Sakal-ı Şerif’inin muhafaza edilmesi dolayısıyla bu ismi aldığı biliniyor.
Bugün müze olarak kullanılan medrese, “Osman Mushafı” olarak bilinen ve üzerine Hazreti Osman’ın kanının aktığı ceylan derisine yazılı Kur’an-ı Kerim’in muhafaza edilmesinden dolayı İslam alemi için ayrıca önem taşıyor.
Bu Kuran-ı Kerim’in Timurlu Devletinin kurucusu Emir Timur tarafından 14. yüzyılda Bağdat’tan Semerkant’a getirildiği tahmin ediliyor. Rusların Orta Asya’yı ele geçirmesinin ardından 1869’da St. Petersburg’a götürülen Kur’an-ı Kerim, 1923 yılında geri getirilmesiyle Semerkant’ın ardından Özbekistan Müslümanları Dini İdaresinin müzesi olan Muyi Mübarek Medresesi’nde muhafaza ediliyor.
Külliyede ayrıca 19. yüzyılın sonunda inşa edilen Tilla Şeyh ve Özbekistan’ın bağımsızlığını kazanmasının ardından 2007’de yaptırılan Hazreti İmam camilerinin yanı sıra Özbekistan Müslümanları Dini İdaresi ile İmam Buhari Taşkent İslam Enstitüsü de bulunuyor.
Taşkent İslam Enstitüsü, eski Sovyetler Birliği döneminde İslam dini üzerine eğitim veren tek yükseköğretim kurumu olmasıyla dikkati çekiyor. Enstitü, eski Sovyet cumhuriyetleri ve sosyalist ülkelerden gelen, aralarında eski Sovyetler Birliği dönemi Orta Asya ve Kazakistan Müslümanları Dini İdaresinin son Başkanı Muhammed Sadık Muhammed Yusuf, Rusya Federasyonu’na bağlı Çeçenistan’ın eski Cumhurbaşkanı Ahmet Kadirov, Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade ve diğer din alimlerinin eğitim aldığı kurum olarak da biliniyor.
Hazreti İmam Külliyesi’ni her gün çok sayıda yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor.
Muhabir: Bahtiyar Abdülkerimov