Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Metrobüsler “lastik tekerlekli şoförsüz metroya” dönüştürülerek yolcu kapasitesi iki katına çıkarılabilir

İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, metrobüs sisteminin kapasitesinin ve güvenliğinin artırılması için “lastik tekerlekli otonom metro” projesine dönüştürülmesi gerektiğini bildirdi.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma

İSTANBUL (AA) – Anadolu Ajansının İstanbullunun trafik çilesine ilişkin hazırladığı “İstanbul’un Ulaşım Sorunu” başlıklı dosya haberinin bu bölümünde, megakentin “ömür törpüsü” trafiğinde hızlı ve kesintisiz ulaşım sağlayarak yolculuk süresini kısaltması nedeniyle kapasitesinin üzerinde talep gören metrobüsün işlevinin artırılabilmesine ilişkin görüşlere yer verildi.

Ilıcalı, bu kapsamda mevcut hat üzerinden dönüştürülerek kapasitesinin 2 katına çıkarılması hedeflenen “lastik tekerlekli otonom metro” projesini AA muhabirine anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı döneminde, metrobüs projesini sunduğunu ancak hattın geçeceği yol Karayolları Genel Müdürlüğüne bağlı olduğu için izin verilmediğini dile getiren Ilıcalı, merhum Kadir Topbaş döneminde projenin tekrar önerildiğini ve 600 bin kişi kapasiteli planlanan sistemin hayata geçirildiğini belirtti.

Kentte günlük toplu ulaşım yolculuklarının 8 milyon civarında olduğuna, bunun 1 milyonunu metrobüsün taşıdığına dikkati çeken Ilıcalı, İstanbul’da her geçen gün artan trafik sıkışıklığıyla ticari hızın 10 kilometre/saatin altına düştüğünü, metrobüste ise 30 kilometre/saatin üzerinde kesintisiz ulaşımın mümkün olduğunu söyledi.

Ilıcalı, metrobüste yolculuk sayılarının artması nedeniyle kapasitenin zorlandığını, konforun ise düştüğünü vurgulayarak, metrobüsün sürücü inisiyatifinde olması ve araçların bakımlarının iyi yapılamaması nedeniyle kazaların meydana geldiğinin altını çizdi.

“Sürücüsüz olduğu için kaza riski sıfır”

Yolculuk sayısı 1 milyona çıkan bu sistemin mevcut şekilde sürdürülmemesi gerektiğini ifade eden Ilıcalı, Kovid-19 salgınında İstanbul’da oluşturulan Toplu Ulaşım Bilim Kurulunun başkanlığını yaptığını bildirdi.

İETT’ye metrobüs yerinde lastik tekerlekli otonom metroya bunun nasıl yapılacağını bir proje halinde sunduğunu belirten Ilıcalı, bu kadar yolcuyu taşıyan sistemin kapasitesinin artık dolduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

“Sistem mükemmel bir sistemdir. İstanbul trafiğine ve ulaşımına çok önemli bir katkı sağlamıştır. Ama bugün bu sistemin kapasitesinin ve güvenliğinin artırılması için ‘lastik tekerlekli otonom metro’ dediğimiz, bütün detaylarıyla şu anda İETT’de de bulunan projeye dönüştürülerek acilen İstanbulluların hizmetine sunulması gerekir. Olduğu yerde otonom sisteme çevrildiği an bir metro şekline geliyor. Bugün yaklaşık 1 milyon yolcu taşıdığı kapasiteyi ikiye katlamak mümkün. Sürücüsüz olduğu için kaza riski sıfır.”

“Bu sistem kapasite olarak metroya eşit, maliyet olarak da 7’de biri”

Metrobüs hattında çalışmaları süren beyaz yol beton kaplamanın gereksiz olduğunu, zaten sistemin kapasitesini doldurduğunu belirten Prof. Dr. Ilıcalı, bazı araçların ömrünü tamamladığını, 2 milyon kilometre yapan araçların bulunduğunu, önerdiği dönüşümle sistemin altyapı ve üstyapısının yenilenebileceğini kaydetti.

Metrobüs sistemine alternatif olarak aynı güzergahta yerin altına metro yapılabileceğine dikkati çeken Ilıcalı, “Metronun yapılması hem inşaat süresi açısından hem maliyetler açısından bu sisteme göre çok çok pahalı. Bu bahsettiğim sistem kapasite olarak metroya eşit. Maliyet olarak da 5’te biri, 6’da biri, 7’de biri. Çok daha kısa sürede yapmak mümkün.” dedi.

Ilıcalı, bunun sürücüsüz bir metro sistemi olduğunu aktararak, “Tekerlekleri demir değil lastik. Lastik olmasının avantajı çok önemli. Bir daha yeniden ray döşemiyorsun. Yerin altına alma gibi bir durum yok. Olduğu yerde sistemi dönüştürmüş oluyorsun.” diye konuştu.

“Teknolojiyle güvenliği yüzde 100 sağladığı için bütün sorunlar ortadan kalkıyor”

Prof. Dr. Ilıcalı, mevcut metrobüs sistemindeki bazı istasyonlarda platformların yolcu sirkülasyonunu etkileyecek kadar dar olduğunu, yeni projede buna ilişkin de bir düzenleme planlandığını anlatarak, şunları ifade etti:

“Çok muazzam bir yolculuk talebi olduğu için sadece metrobüste değil, metrobüse bağlanan üst geçit ve alt geçitlerde de yoğunluk yaşanıyor. Sistemin simülasyonlarını yaptığımızda belli aralıklarda 2-3 dakikada bir seferle buradaki yoğunluğu vakum gibi çekiyor. Hiç birikim falan olmuyor. Gelen bütün talebi karşılamış oluyorsunuz. Bu arada arıza yapması da ortadan kalkıyor. Tamamen elektronik sistem, sürücüsüz olduğu için yani aracın birbiriyle çarpma ihtimali yok, arkadan çarpma yok. Hem kapasite açısından hem de teknolojiyle güvenliği yüzde 100 sağladığı için bahsettiğimiz bütün sorunlar ortadan kalkmış oluyor.”

Projenin bütün detaylarının hazır olduğunu vurgulayan Ilıcalı, İBB’ye “Şunu bir hareketlendirin. Bu kapasiteyi doldurdu artık. Bundan sonrası vatandaşa eziyet. Burada kaza riski fazla.” çağrısında bulundu.

Zincirlikuyu ile Beylikdüzü dönüşmeye uygun

Bu sistemin Güney Kore, Fransa ve ABD ile bazı Avrupa ülkelerinde uygulandığını, sistemin kontrolünün merkeze bağlı ve güvenli olduğunu ifade eden Ilıcalı, “Hem maliyet açısından hem daha yüksek eğimi tırmanma, daha dar yarıçapı dönme açısından büyük avantajları var. Metrobüs zaten böyle bir sisteme dönüşmeye uygun.” değerlendirmesini yaptı.

İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaştırma Sistemleri Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ilıcalı, mevcut sistemdeki metrobüs araçlarının bu hatta talebin daha az olduğu yerlerde çalıştırılabileceğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

“Burada en büyük yolculuk talepleri Avrupa Yakası’nda yani birinci kısımda. Zincirlikuyu ile Beylikdüzü arasında bu sistemi rahatlıkla bir köprü geçişi de olmadığı için uygulayabiliriz. Diğer taraftaki sistemi mevcut şekilde rahatlıkla besleyecek bir hale getirmek mümkün. Yani bu yönde köprüde herhangi bir hareket yapamayız. Çünkü köprünün de belli bir hizmet ömrü var ve Karayollarının sorumluluğunda. Köprü için başka çözüm önerileri var ama Avrupa Yakası’nda bu sistemi çevirdiğimizde sorunu çözmüş oluyoruz. Zaten daha ileriye yönelik alttan metroların belirlenen ulaşım ana planlarına göre tamamlandığında sorun kalmaz. Yeter ki bu planlara uygun öngörülü hareket edip anında bu sistemleri devreye koyalım.”

“Toplu ulaşımın konforlu, güvenli hale getirilmesi lazım ki özel araç kullanılmasın”

Prof. Dr. Ilıcalı, nüfus artışıyla beraber yolculuk taleplerinin ve ulaşım sürelerinin arttığını belirterek, bunun eziyetini de vatandaşların çektiğini söyledi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın İstanbul Valiliği yaptığı dönemde GSM operatörleri aracılığıyla 150 bin kişiyle yolculuk taleplerine ilişkin anket gerçekleştirdiklerini aktaran Ilıcalı, pandemiden sonra özel araç sayısının yüzde 30 arttığını gördüklerini dile getirdi.

Bunun da trafik problemini iyice artırdığına dikkati çeken Ilıcalı, “İstanbul trafiğinin en önemli sorunu, yollardaki yüzde 80-85’i bir yolculu otomobiller. Onun çok az bir kısmında iki yolcu var. İstanbul, uluslararası navigasyon şirketlerinin yaptığı araştırmaya göre dünyanın en büyük 15 metropolü içerisinde trafik sıkışıklığında bir numara. Yani 30 dakikalık bir yolculuğa en az bir 30 dakika daha ilave ediyoruz. O açıdan toplu ulaşımın güçlendirilip, konforlu, güvenli hale getirilmesi lazım ki vatandaş özel aracını kullanmasın, trafik hafiflesin, toplu ulaşımla beraber de seyahat süreleri kısalsın.” değerlendirmesini yaptı.

Ilıcalı, kentin toplu ulaşım talebini karşılamak için 1000 kilometre raylı sisteme ihtiyacı olduğunu, kentte ise bunun 3’te biri kadar raylı sistem ağı bulunduğunu kaydederek, mevcut İBB yönetiminin 5 yıl içerisinde her sene 50 kilometre metro hattı inşa edeceğini söylediğini ancak önceki dönem başlanan hatların tamamlanabildiğini sözlerine ekledi.

Muhabir: Zeynep Rakipoğlu