İSTANBUL (AA) – Medipol Üniversite Hastanesi’nden Klinik Psikolog Kübra Ekşi Yıldız, saldırganlık, yalan söyleme, tırnak yeme ve saç yolmanın çocuklarda davranış bozukluğunun belirtileri arasında olduğunu bildirdi.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, her çocuğun büyüme süreci kendine özgü ve çevreden gelen uyarılar çocuğun gelişimini etkiliyor.
Pendik Medipol Üniversite Hastanesi’nden Klinik Psikolog Yıldız, çocukların yaşlarının ilerledikçe çevreden gelen uyarıların ve gelişim sürecinin etkisiyle davranışlarında değişiklikler olabildiğini belirtti.
Çocukta görülen olumsuz bir davranışın, davranış bozukluğu sınıfına girebilmesi için bazı ölçütlerin olduğunu aktaran Yıldız, “Saldırganlık, yalan söyleme, izinsiz eşya alma, konuşma bozuklukları, parmak emme, tırnak yeme, fobiler ve korkular, içe kapanıklık, uyku bozuklukları, saç yolma ve öğrenme güçlüğü çocuklarda görülen uyum ve davranış bozukluklarından bazılarıdır.” ifadelerini kullandı.
Yıldız bu belirtilerin tek başına çocuğun uyumsuz ve dengesiz olduğunu göstermediğinin altını çizerek, “Uyumsuz davranış gösteren çocuklarda genel olarak ve sık sık şu davranışlar gözlenir sinirlidirler, huysuz ve rahatsızdırlar, zorbalık yapabilirler, otoriteye direnirler, devamlı gerilim içindedirler, motivasyonları sınırlıdır. Bu maddeleri çoğaltmak mümkün.” açıklamalarında bulundu.
– “Duygusal düzeyde bozukluklar görülebilir ve olağan sorunlar büyür”
Çocuklarda gelişim basamaklarında karşılaşılan sorunları iyi analiz etmek gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Çocuk bu dönemlerinde çevresindeki yetişkinlerin, anne babanın yanlış tutumlarına maruz kalabilir. Sorunlarını çözerken engellemelerle karşılaşırsa, dönemsel yani olağan diye nitelenen bu sorunların çözümü yeni gelişim dönemlerine ve çocuğun ileriki yaşlarına ertelenir. Bunlara tepki olarak çocukta duygusal düzeyde bozukluklar görülebilir ve olağan sorunlar büyür.” değerlendirmelerinde bulundu.
Davranış bozukluğu olan çocuklarla olumlu ilişki kurulması adına bazı kuralları açıklayan Yıldız, şu değerlendirmede bulundu:
“Karşılıklı saygı, çocuğa kaliteli zaman ayırmak, cesaretlendirme ve sevgiyi anlatmak önemlidir. Davranış bozukluğu için görmezden gelme, ödülü geri çekme, alternatif sunma, sözle uyarıda bulunma ve tartışmaktan kaçınma etkili yöntemlerdir. Bağırmak, susturmak, vurmak aradaki saygı bağının kopmasına neden olur. En önemli adım bu süreçte saygıyı yitirmemektir. Çocuğun olumlu noktalarını keşfedip ortaya çıkarmak ve yüreklendirmek olumsuz davranışları azaltıp çocuğun kendine güvenmesini sağlar. Bu çocukların koşullar her ne olursa olsun anne ve babası tarafından kabul edildiğini ve sevildiğini hissetmeye ihtiyaçları vardır.”