AĞRI (AA) – Lise öğrencisi Meryem, oyuncak ayıcıklarla Ağrı Dağı’nın zirvesine tırmandı.
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan, 5 bin 137 rakımla
yurdun en yüksek noktası Ağrı Dağı, daha çok yaz ayları olmak üzere
yılın her döneminde yerli ve yabancı doğa tutkunlarını ağırlıyor.
Ağrı
Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (ADAK) Başkanı Şahabettin Erkuş,
kızları Meryem, Zerya ve Zehra Zin’e ait ayıcık oyuncaklarla geçen sene
Ağrı Dağı’na tırmanış yaptıktan sonra bu yıl da farklı bir etkinlik
düzenledi.
Kızlarıyla farklı dağlara tırmanıp
onlarla doğada vakit geçiren Erkuş, Ağrı Fen Lisesi’nde okuyan 10. sınıf
öğrencisi kızı lisanslı sporcu Meryem’in Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkma
hayalini gerçekleştirmek için harekete geçti.
Erkuş,
yanına kendisi ve kardeşlerinin oyuncak ayıcıklarını alan kızı Meryem
ve kulüp üyeleriyle zirve tırmanışına Doğubayazıt ilçesine bağlı 2 bin
200 rakımdaki Çevirme mezrasından başladı.
Saatlerce
yürüdükten sonra 3 bin 200 rakımda bulunan kamp alanına ulaşan Meryem
ve beraberindekiler, dinlenmek ve yüksek rakıma uyum sağlamak için
geceyi buradaki çadırlarda geçirdi.
Erken
saatlerde yeniden tırmanışa geçen grup, dik patika yolları aştıktan
sonra ulaştıkları 4 bin 200 rakımda bulunan kamp alanında mola verdi.
Burada
bir süre dinlenen Meryem ve beraberindeki grup, gecenin ilerleyen
saatlerinde kışlık kıyafetlerini giyip zirve tırmanışına geçti.
Saatlerce
süren zorlu yolculuğun ardından günün ilk ışıklarıyla zirveye adım atan
Meryem ve gruptaki doğa tutkunları, Ağrı Dağı’nın zirvesinde vakit
geçirip dinlendi.
Sporcu Meryem, hayallerini
süsleyen dağın zirvesine kendisi ve kardeşlerine ait ayıcık oyuncaklarla
çıktı. Zirvede ayıcıklarla fotoğraf çektiren Meryem ve beraberindekiler
daha sonra inişe geçerek faaliyeti sorunsuz gerçekleştirdi.
“Zirveye çıktığında insanın gözleri doluyor, mutlu oluyorsunuz”
Meryem Erkuş, AA muhabirine, hayallerini süsleyen Ağrı Dağı’na tırmanış yaptığı için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tırmanışın zor ama güzel olduğunu, zirveye ulaştığında yorgunluğu unuttuğunu belirten Erkuş, şöyle konuştu:
“Ağrı
Dağı’nın zirvesine çıkmak harika ve bunu başarmak çok güzel bir duygu.
Beni doğayla tanıştırdığı için babama çok teşekkür ediyorum. Dağlara
tırmanmam babamla başladı. Küçük yaşlardayken babamla doğada yürüyüşlere
katılıyordum. 3 ayıcığımız var ve her biri bir kardeşi temsil ediyor.
Babam bizi temsilen geçen sene 3 ayıcıkla Ağrı Dağı’na tırmanmıştı.
Yüksek irtifa olarak Ağrı’daki Aladağlar ve Kösedağ’a tırmanmıştım.”
Erkuş, tırmanışın çok keyifli geçtiğini ve birçok insanla sohbet ettiğini anlattı.
Ağrı
Dağı’nın çok özel bir dağ olduğunu ve yakın zamanda Malazgirt Zaferi’ni
anma etkinlikleri için Süphan Dağı’na yapılacak tırmanışa
hazırlandığını dile getiren Erkuş, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin
en yüksek dağına çıktığım için çok güzel duydular içerisindeyim.
Tırmanış zorluydu ama zirve her zaman insanı yukarı çekiyor. Zirveyi
düşünmek insanı motive ediyor. Zirveye çıktığında rakımdan mı ya da
başarmak duygusundan mı bilmiyorum insanın gözleri doluyor, mutlu
oluyorsunuz. Çok yüksektesiniz. Dağda yürüyüş çok uzundu. Yorucu bir
yolculuktan sonra zirveye çıktığınızda ‘başardım’ diyorsunuz. Çok mutlu
olmuştum. Biraz duygulanmıştım. Sonuç olarak babamla beraber Ağrı
Dağı’nın zirvesine tırmandım.”
Baba Erkuş ise uzun yıllardır doğa sporlarıyla uğraştığını ve 3 kızını temsilen 3 ayıcıkla dağlara tırmandıklarını söyledi.
Muhabir: Abdullah Söylemez