KUDÜS (AA) – İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne karşı saldırıları ve soykırımı sürecinde ABD tam siyasi ve askeri destek sağlarken, silah sevkiyatına da devam ediyor.
İsrail’den Gazze’ye insani yardımların girişine izin vermesini talep eden ABD yönetiminden, sevkiyat devam ederken bir taraftan talebinin karşılanmaması halinde askeri sevkiyatı durduracağı şeklinde açıklamalar geldi.
ABD’deki Brown Üniversitesi Watson Uluslararası ve Halkla İlişkiler Enstitüsü tarafından bu ay içinde yapılan araştırma, Washington yönetiminin 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze ve diğer bölgelere yönelik saldırıları için 17 milyar 900 milyon dolar değerinde yardıma onay verdiğini ortaya koydu.
İtalya ve Fransa dahil birçok Avrupa ülkesinin İsrail’e silah ihracatını durdurma yönündeki kararına rağmen, ABD İsrail’e silah satışı ve yardımlarına devam ediyor.
ABD’den THAAD sistemi yardımı
İsrail’in kısa menzilde “Demir Kubbe”, orta menzilde “Davud’un Sapanı” ve uzun menzilli saldırılarda Arrow hava sistemlerine rağmen İran’ın son misilleme saldırılarında bazı füzeleri önlemede yetersiz kalması üzerine, ABD 13 Ekim’de İsrail’e THAAD bataryası ve askeri personel gönderme kararı aldığını açıkladı.
THAAD hava savunma sisteminin ve askeri personelin 15 Ekim’de İsrail’e ulaştığını duyuran ABD, Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) batarya bileşenlerinin ve personel sevkiyatının devam edeceğini bildirdi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, THAAD bataryalarının yakın zamanda tam olarak operasyonel hale geleceğini ifade ederek, “Bu (konuşlandırma), İsrail’in kendini savunmasına karşı verdiğimiz bir taahhüttür.” ifadelerini kullandı.
ABD’li Bakanlardan İsrail’e uyarı mektubu
İsrail’e askeri yardımlar devam ederken, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Savunma Bakanı Lloyd Austin’in İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’a gönderdikleri ortak mektupta Tel Aviv’den Gazze’ye gıda yardımlarının önünün açılmasını talep ettikleri ortaya çıktı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller da 15 Ekim’deki basın toplantısında ABD’den İsrail’e, Gazze’deki insani durumun düzeltilmesinin istendiğine dair mektup gönderildiğini doğruladı.
Miller, İsrail’e yapılan mektuplu ihtarın, son birkaç ayda yardımların yüzde 50’den fazla düşmesi ve eylül ayında en düşük seviyeye ulaşmasıyla bağlantılı olduğuna dikkati çekti.
Mektupta, “İsrail, bize verdiği güvenceler uyarınca, kötüleşen insani durumun tersine çevirmek için 30 gün içerisinde Gazze’ye insani yardımın girişi konusunda somut önlemler almalı.” ifadeleri yer aldı.
İsrail’in bu sürede gerekli önlemleri almaması konusunda ise askeri destekle ilgili 20 nolu mutabakat zaptı ve ilgili ABD yasaları hatırlatılarak, “ABD politikası üzerinde yansımalara yol açabileceği” uyarısı yapıldı.
Miller, “Gazze’ye insani yardım ulaştırmanın mümkün olduğunu biliyoruz. Lojistik ve bürokratik engelleri aşmanın mümkün olduğunu biliyoruz.” diyerek yardımların sağlanmasının “İsrail hükümetinin görevi” olduğunu kaydetti.
“On yıllardır en sert mesaj”
Bunun karşılığında İsrailli Yediot Ahronot gazetesinin İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde, Blinken ve Austin’in mesajı “on yıllardır ABD’nin İsrail’e verdiği en sert mesaj olarak” değerlendirildi.
İsrailli yetkililer, “özellikle ABD’nin İsrail’e silah tedarikinin kesilmesi tehdidiyle birlikte İsrail’in, ABD ile bir kriz yaşamamak için yakında insani yardımları artırmaya yönelik büyük önlemler almak zorunda kalacağını” kaydetti.
“ABD’li yetkililer bu sert mesajı ABD yönetiminin İsrail’in niyetlerine olan güven eksikliğine bağlayan” yetkililer, ABD’nin, emekli Tümgeneral Giora Eiland’ın önerdiği ve Gazze’nin kuzeyinin tamamen boşaltılmasını içeren “Generaller Planı”na uygun olarak İsrail’in Gazze’de açlık politikasını artırmayı planladığından endişe ettiğini” kaydetti.
Yediot Ahronot’un haberinde, “İsrail’in Gazze’de yardımların durdurduğunu ve Gazze’nin kuzeyindeki sınır kapılarını kapattığını, bunun da Filistin’e giren yardım tırlarının sayısında önemli bir azalmaya yol açtığı” işaret edildi.
Bu durumun ise, Washington’da İsrail’in kasıtlı olarak yardımı sınırlandırdığına dair şüpheleri artırdığı belirtilen haberde, Beyaz Saray ile Başbakan Binyamin Netanyahu arasında artan bir güven krizi olduğuna dikkat çekildi.
Blinken ve Austin’in mesajı sonrasında İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki insani krize 30 gün içinde müdahale etmemesi halinde, ABD’nin İsrail’e ağır bomba sevkiyatını ertelemeye devam etmesi nedeniyle bu ülkenin ciddi bir silah kriziyle karşı karşıya kalabileceği” aktarılan haberde, ABD’nin taleplerinin karşılanmamasının askeri yardımın devamını tehlikeye atabileceği iddia edildi.
Gazeteye göre, üst düzey İsrailli yetkililer, ABD’nin haftalardır İsrail’i uyarmasının şaşırtıcı olmadığını söyleyerek, ABD’nin mühimmat sağlama kapasitesinin kısıtlanabileceğine işaret etti.
İsrail ordusu, 7 Ekim’de Gazze Şeridi’nin kuzeyinde Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya’da yaşayan Filistinlilere evlerini terk etmeleri ve Gazze Şeridi’nin güneyinde güvenli olduğunu öne sürdüğü Mevasi bölgesine gitmeleri çağrısında bulunmuştu.
İsrail medyasında bu adımın, Gazze Şeridi’nin kuzeyini boşaltma ve bölgeye yerleşim hazırlığı amacıyla sıkı bir kuşatmayı öngören “Generaller Planı”nın bir parçası olduğunu bildirmişti.
İsrail merkezli “Ynet” haber sitesi ise geçen ay, “Generaller Planı” adı verilen bir tehcir planının eski generaller tarafından hazırlanarak hükümete sunulduğunu duyurmuştu.
Muhabir: Abdel Ra’ouf D. A. R. Arnaout,Çağrı Koşak,Ekrem Biçeroğlu