İSTANBUL (AA) – Güneye göçen leylekler İstanbul semalarında.
İlkbaharın gelmesiyle kuzey yarım küredeki üreme sahalarına göç eden leylekler, sonbaharın yaklaşmasıyla yeniden göç yoluna koyuldu. Leyleklerin daha sıcak bölge olan Afrika’ya yolculuklarında dünyanın en önemli kuş göç rotalarından biri olan İstanbul semalarında da hareketli anlar yaşanmaya başladı.
AA muhabiri, 20 yıldır kuş gözlemciliği yapan 80 yaşındaki avukat Fikret Can ile leyleklerin göçünü Büyükçekmece semalarından izledi.
Can, leylek göçünün en yoğun 15-31 Ağustos tarihleri arasında görüldüğünü belirterek, günlük ortalama 50 bin ile 100 bin arasındaki leyleğin İstanbul’dan geçtiğini söyledi.
Leyleklerin yuvalarının Avrupa, Balkanlar, Trakya, Anadolu ve kısmen de Kafkaslar olduğunu aktaran Can, “Dünyanın başka bir yerinde yoklar. Yavrularını yaklaşık dört ay boyunca yetiştirdiler, yavrular eğitimlerini tamamladı, uçma yetilerini geliştirdi. Termal, yani yükselen havayı kullanma eğitimlerini aldı. Yola çıktılar, Afrika’ya gidecekler. Bugün görebildiklerimiz bu senenin yavruları, onlar önce göç ederler. Anne ve babalar, yavru yetiştirirken tıpkı bizler gibi oldukça zayıf düştükleri için beslenmek anlamında bir ay daha kendi coğrafyalarında beslenirler, sonra yola çıkarlar.” ifadelerini kullandı.
Leyleklerin denizlerin üzerinden uçmadığını, daha çok karasal hava sahalarını kullandığını dile getiren Can, karasal alandaki ısınan termal hava akımlarını kullanarak enerjiden tasarruf eden leyleklerin çok uzun mesafeler uçabildiklerini aktardı.
İlkbaharda Avrupa’ya göç eden leyleklerin en dar geçitler İstanbul Boğazı ve Cebelitarık Boğazı’nı kullandığını ifade eden Can, “Sonbahar göçünde Avrupa’dan sürüler halinde yola çıkan leylekler Balkanlar üzerinden geçerek İğneada ve Enez arasından devam eder, Marmara sahilini izleyip boğazı geçerler. Sonra dağılan leylekler, İzmit, Yalova, Bursa, Eskişehir, Konya, Mersin, Adana ve Hatay üzerinden geçerek ülkeden ayrılırlar. Sonrasında da Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail ve Mısır Nil Vadisi’ni izleyerek Güney Afrika’ya kadar göçlerini tamamlarlar.” bilgisini verdi.
Sulak alanların azalması beslenme sorunu oluşturuyor
Göç yollarında leyleklerin bazı sıkıntılarla karşılaştığını aktaran Can, şöyle devam etti:
“Leyleklerin en büyük sıkıntısı, besin ihtiyacı ve göç sırasında tünedikleri elektrik direklerinde elektrik akımına kapılarak ölmeleridir. Trafik kazaları yüzde 1 diye biliyorum. Gerek Türkiye’de gerek bütün dünyadaki ölümlerinin sebebi elektrik hatlarıdır. Çünkü tüneyecekleri eski bacalar, eski kuru ağaçlar kalmadı. O yüzden yüksek yerlerde tüneme ihtiyacı olan leylekler çok daha kolay olan elektrik direklerine tünüyorlar. O zaman da çarpılarak ölüyorlar.”
Leyleklerin, sulak alan kuşları olduğunu, 30-40 santimlik sularda beslendiğini ifade eden Can, “Temel besin maddeleri, bizim bildiğimiz tarlalarımızı kevgire çeviren fareler, hepimizin çok çekindiği yılanlar, sürüngenler, kertenkeleler, balıklar, onlarla beslenirler. Sulak alanlar daraldığı için ya da sulama için kullandığımızdan dolayı çok azaldı. Ülkemizde de tüm dünyada da bu böyle. Yeterince beslenemediklerini düşünüyorum. İnsanoğlu el atarsa bu sorun çok çabuk çözülür.” şeklinde konuştu.
İstanbul’un mimarisi leyleklerin göçünde görsel şölen oluşturuyor
12 yıldır kuş gözlemciliği ve fotoğrafçılığı yapan Fatih Keleş de İstanbul’un mimarisiyle leyleklerin göçünde görsel bir şölen oluşturduğunu vurgulayarak, “Bunları izleyebileceğimiz İstanbul’da beli başlı temel noktalar var. Bunlar en şık izleme güzergahı boğaza nazır Toygartepe dediğimiz göç noktası, Beykoz ve Sarıyer’deki gözlem kulesinin olduğu yerden çok rahat izleyebiliriz. Ayrıca en yoğun göç kalkışları görebileceğimiz Büyükçekmece’den ileri Silivri, Çatalca tarafı bizim ‘Leylekel’ diye adlandırdığımız bir bölge var. Hem akşamları binlercesi konaklar hem sabah güneşin ışıklarıyla beraber hareketlenmeye başladıkları mükemmel bir nokta.” değerlendirmesinde bulundu.
Afrika’da sıcaklar arttığında kıtlık probleminin başlamasıyla Avrupa’ya göç eden leyleklerin sulak alanların yakınlarına yerleştiğini, her sene aynı yuvalarını kullandıklarını anlatan Keleş, “Eğer bir problem olmazsa erkek leylek önce geliyor yuvayı hazırlıyor arkasından dişi leylek geliyor. Eşini kaybetmediği sürece aynı yuvayı çift olarak beraber kullanıyorlar, yavrularını büyütüyorlar.” diye konuştu.
Küresel ısınma leyleklerin göçünü etkiliyor
Küresel ısınmanın leyleklerin göçünü de etkilediğini dile getiren Keleş, Avrupa’da havaların ısınması ve şehir merkezlerine yakın çöplüklerin besin problemini ortadan kaldırması nedeniyle bazı leyleklerin göç etmeden yerleşik hayata geçmeye başladığı anlattı.
Kuş gözlemciliği yapan Ergün Bacak ise özellikle orta ve doğu Avrupa’da üreyen leyleklerin Afrika’da kışlamak için İstanbul Boğazı güzergahını kullanacağını ve yaklaşık bir buçuk ay boyunca 1 milyondan fazla leyleğin bu güzergahtan geçeceğini söyledi.
Muhabir: İlyas Kaçar