DÜZCE (AA) – Düzce’de çocuk yaşta boyunlarına astıkları mezurayla yarım asırdan fazladır terzilik yapan 75 yaşındaki Necati Korkmaz ve 70 yaşındaki Burhan Yemenici, çırak bulamamaktan yakınsalar da gönül verdikleri mesleği yaşatmak için ömürleri vefa ettiği sürece çalışmak istiyor.
Kent merkezindeki dükkanında 15 yaşında adım attığı mesleğini sürdüren Necati Korkmaz, AA muhabirine, usta çırak ilişkisiyle bugünlere geldiğini belirtti.
Korkmaz, çıraklık zamanlarında usta disiplininin bulunduğunu, şimdiki çıraklar gibi kendi başlarına hareket edemediklerini anlatarak, “Bu işler öyle paraya pula bağlı değildi. Meslek öğrenmek gayesiyle ustanın yanında çalıştık.” dedi.
Başkalarının yönlendirmesiyle değil kendi isteğiyle mesleğe başladığını belirten Korkmaz, “Bugünlere kadar geldik. Geçmişte çok çırak yetiştirdim, hepsi gitti, şimdi kalmadı. Yetiştirdiklerimin çoğu dükkan açtı, tekstil işine girdi.” diye konuştu.
Korkmaz, çıraklık zamanında ayakla çevirmeli makinelerle çalıştıklarını, gelişen tekstil sektörünün bazılarını etkilediğini ama kendisinin çok fazla etkilenmediğini dile getirerek, eskiden takım elbise diktiğini ancak yanında eleman olmadığı için artık tamirat üzerine çalıştığını kaydetti.
Bazı müşterilerin yaptırdıkları ürünleri dükkanda unuttuklarını söyleyen Korkmaz, 2 sene almayanların olduğunu, sahipleri uzun süre gelmezse ihtiyaç sahiplerine verdiğini anlattı.
Korkmaz, mesleğini severek sürdürdüğünü dile getirerek, “Eskiden nasılsam bugün de aynı değişen bir şey yok. Ben yıllardır ne pazar bilirim ne başka gün, günümün çoğu burada geçer. Öyle başka bir işle de hiç uğraşmadım, mesleğim bu. Bundan başka bir iş bilmem, 60 yıldır aynı mesleğimle devam ediyorum. Severek yaptığım bir iş, o bakımdan hiç tedirginliğim yok, gayet iyi gidiyor.” ifadesini kullandı.
“Eskiden elbiseyi yetiştiremiyorduk, tamir işleri yapmıyorduk”
Akçakoca ilçesinde 13 metrekarelik iş yerinde terzilik yapan Burhan Yemenici, mesleğe ilk adımını 1967 yılında İstanbul’da ağabeyinin yanında çıraklıkla attı.
Bir yıl sonra döndükleri ilçede bir süre ağabeyiyle çalışan, ardından Akçakoca, Karadeniz Ereğli ve Adapazarı’nda ustaların yanında yetişen Yemenici, 1975 yılında kendi iş yerini açtı.
Terzilerin eskisi gibi rağbet görmediğini söyleyen Yemenici, konfeksiyon sektörünün gelişmesiyle mesleğin gerilediğini anlattı.
Yemenici, eskiden hazır giyim yok denecek kadar az olduğu için elbise diktiklerini hatırlatarak, “Eskiden elbiseyi yetiştiremiyorduk, tamir işleri yapmıyorduk hatta ramazanları yemeği yiyip gelip tekrar sahura gidip 1 ay neredeyse hiç uyumadan çalışıyorduk. O günler geçti, konfeksiyon aldı başını yürüdü. Bizim gibi terziler de yok denecek kadar azaldı.” şeklinde konuştu.
Artık çırak yetişmediğini vurgulayan Yemenici, “Konfeksiyon çıkana kadar çırak, kalfa yetişiyordu ama artık rağbet düştü. İnsanlar çocuğunu çırak olarak göndermemeye başladı. Biz gittikten yaklaşık 10 sene sonra düğme dikecek terzi bulamazsın. İnsanlar kendi öz becerileriyle bir şeyler yaparsa yapar, 10 sene sonra tamamıyla ölür. Bu meslekte gençlerin yetişmesi lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Yemenici, sabah dükkanını açtıktan sonra ilk gazetelere göz attığını, ardından akşam ezanına kadar çalışmaya devam ettiğini söyledi.
Mesleğini sağlığı elverdikçe sürdürmeye kararlı olduğunu dile getiren Yemenici, “Severek yapıyorum. Sevmezsen bu iş yapılmaz zaten. Müşterim de gayet memnun. Gözüm gördüğü yere kadar devam edeceğim.” dedi.
Muhabir: Göksel Cüneyt İğde