Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Avrupa'nın kültür-sanat dünyası Filistin'deki acıları görmüyor

Avrupa’nın kültür, sinema ve sanat sektörü, Gazze’de soykırım işlediği gerekçesiyle uluslararası mahkemelerde yargılanan İsrail’in Filistin topraklarındaki ihlallerine ve Gazze’deki can kayıplarına karşı sessizliğini sürdürüyor.

Avrupa'nın kültür, sinema ve

AMSTERDAM (AA) – Anadolu Ajansının (AA) “Avrupa’da İsrail soykırımının sessiz destekçileri” başlıklı dosyasının dördüncü haberinde Avrupa’daki kültür endüstrisinin, Gazze’de soykırım işlediği gerekçesiyle uluslararası mahkemelerde yargılanan İsrail’in suçlarını meşrulaştırma çabalarını ve Filistin yanlısı açıklamalar yapan sanatçılara yönelik baskılarını derledi.

Batı’nın kültür-sanat kurumları ve festivalleri, İsrail’in Gazze’deki eylemlerini meşrulaştırırken sanat dünyasında Filistin dayanışmasını susturma politikasını sistemli bir baskı mekanizmasına dönüştürüyor.

Avrupa’da kültür-sanat çevreleri, Gazze’deki soykırıma ve insani krize sessiz kalırken Filistin’e destek vermeye çalışan sanatçılar işlerinden ediliyor, festivallerde sansürleniyor ve çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalıyor.

Berlin Film Festivali’nde Filistin krizi

Berlin Film Festivali’nin kapanış töreninde yaşanan Filistin dayanışması, Alman siyasetçilerin tepkisini çekti. Kültür Bakanı Claudia Roth, ödül törenindeki konuşmaları “İsrail’e karşı korkunç derecede tek taraflı” olarak nitelendirdi.

Festival yönetimi, soruşturma tehdidiyle karşı karşıya kalırken Berlin Kültür Senatörü Joe Chialo, “Berlinale’nin bu yılki ödül törenine Berlin sahnelerinde yeri olmayan, kendini beğenmiş İsrail karşıtı propaganda damgasını vurdu” açıklamasında bulundu.

Berlin Film Festivali’nde İsrailli yönetmen Yuval Abraham’ın açıklamaları, Alman yetkililer tarafından “antisemitik” olarak nitelendirildi. Abraham, bu suçlamaların “antisemitizm” teriminin değerini düşürdüğünü ve Yahudi hayatları için tehlike yarattığını belirtti.

Amsterdam Film Festivali’nden 12 belgesel yapımcısı, festival yönetiminin Filistin protestosunu kınaması üzerine çekilirken Bristol Filistin Film Festivali’nde Filistin asıllı Ürdünlü yönetmen Darin J. Sallam’ın “Farha” filmi programdan çıkarıldı.

Sallam, “Sessizlik suç ortaklığıdır. Bu korkaklık eylemleri sadece gerçeği gizlemekle kalmıyor, aynı zamanda onları yaşanan soykırımın bir parçası haline getiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Eurovision’da Filistin bayrağı yasağı

İsveç’in Malmö kentinde 7-11 Mayıs’ta düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nda Filistin bayraklarının yasaklandığı açıklarken İsrail’in katılımı protestolara neden oldu.

Avrupa Yayın Birliği (EBU) İletişim Başkanı Michelle Roverelli, yarışmaya katılan ülkelerin bayrakları ve gökkuşağı bayrağı dışındaki tüm bayrak ve sembollerin yasaklandığını duyurdu. İsveç haber ajansı TT’ye göre, Filistin bayrağı veya siyasi mesaj içeren pankartlara güvenlik görevlileri tarafından girişte el konuldu.

Yarışmanın ilk İrlandalı finalisti Bambie Thug’a, vücudundaki “ateşkes” ve “özgürlük” yazan boyaları değiştirmesi için baskı yapılırken EBU, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle yarışmadan çıkarılmasına rağmen İsrail’in katılımını savundu. İnsan hakları örgütleri, yarışma yönetiminin “siyasetten uzak” duruş iddiasını “çifte standart” olarak nitelendiriyor.

Hollywood’da Filistin destekçilerine yaptırım

Oscar ödüllü oyuncu Susan Sarandon’un Filistin yanlısı açıklamaları nedeniyle ajansı “United Talent Agency (UTA)” tarafından temsil edilmeyeceği kaydedilirken “Scream” serisinin yıldızı Melissa Barrera da sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle filmden çıkarıldı.

Ünlü “Scream” serisinin yıldızı Melissa Barrera, Filistin yanlısı sosyal medya paylaşımları nedeniyle yapım şirketi Spyglass Media tarafından “Scream VII” filminden çıkarıldı.

İsrail’in Gazze’deki eylemlerini “soykırım” olarak nitelendiren Barrera, Instagram’dan yaptığı açıklamada “Hem antisemitizmi hem de İslamofobi’yi kınıyorum ancak insan hakları için sesimi yükseltmeye devam edeceğim.” ifadesini kullandı.

Vanity Fair dergisi, Avustralyalı aktör Guy Pearce’ın Filistin bayrağı rozetini fotoğraftan silerken “Bridgerton” dizisinin yıldızı Nicola Coughlan, Filistin savunuculuğu yapmaması aksi halde kariyerinin olumsuz etkileneceği konusunda uyarıldığını açıkladı.

Sanatçıların direniş mesajları

Ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalmalarına rağmen az sayıda sanatçı, Filistin’e destek vermeye devam ediyor.

Dünyaca ünlü model Bella Hadid, Filistin yanlısı paylaşımları nedeniyle birçok markayla anlaşmasının iptal edildiğini açıkladı. Hadid, “Filistin halkının sesini duyurmaya devam edeceğim, bedeli ne olursa olsun.” dedi.

İngiliz müzisyen Roger Waters, Filistin’e desteği nedeniyle Almanya’daki konserlerinin iptal edildiğini duyururken “Sanat dünyasında Filistin’e destek vermek, kariyer intiharıyla eş değer görülüyor” ifadesini kullandı.

İngiliz yönetmen Ken Loach, 2024 İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi (BAFTA) Ödül Töreni’nde İsrail’in Filistin’e saldırılarını durdurması mesajını verdi.

Kültür ve sanat dünyasındaki bu sessizlik ve baskı ortamı, ifade özgürlüğü savunucularının tepkisini çekiyor. Avrupa Yazarlar Birliği, yayımladığı raporda “Almanya’nın Filistinli yazarların kitap fuarı etkinliklerinin iptal edildiği ve devlet tarafından İsrail’i eleştirenlerin deport edileceği tehdidinin normalleştiği bir ortama doğru gitmesi, entelektüeller üzerindeki sürekli baskıyı açıkça göstermektedir.” ifadesini kullandı.

Amerikalı-Japon yönetmenin Filistin direnişi

Venedik Film Festivali’nde Filistin dayanışması sergileyen Japon-Amerikalı yönetmen Neo Sora, sanat dünyasındaki İsrail yanlısı tutumu AA muhabirine değerlendirdi.

İlk uzun metrajlı filminin post-prodüksiyon aşamasında 7 Ekim’i yaşadığını belirten Sora, “Canlı yayımlanan bir soykırım karşısında film yapmaya devam etmenin anlamını sorguladım. İnsan onuru ve insanlık hakkında hikayeler anlatmanın ne anlamı var, insanların insan olma özelliklerinden mahrum bırakıldığı korkunç bir şiddetle karşı karşıyayken?” şeklinde konuştu.

Venedik Film Festivali’ndeki deneyimlerini paylaşan Sora, “Festival programında İsrail ve Filistin filmlerini aynı bölüme koyarak sahte bir eşitlik yaratmaya çalışıyorlar. Bu durumdan büyük hayal kırıklığı yaşadım ve İsrailli şirketlerle bağlantılı filmin programa alınmasına karşı açık mektup imzaladım.” dedi.

Festivalde kefiye ve Filistin bayrağının taşımasına seyircilerin olumlu tepki verdiğine dikkati çeken Sora, “Salondan ‘Özgür Filistin’ sesleri yükseldi. Japonya’dan ve Arap dünyasından pek çok kişi sosyal medyada dayanışma mesajları gönderdi.” diye konuştu.

“Büyük şirketler, İsrail’in etkisinde”

Sinema endüstrisindeki yapısal sorunlara işaret eden Sora, “Amerika’da film endüstrisi ya bireysel yatırımcılara ya da şirketlere bağımlı. Yatırımcıların İsrail bağlantıları varsa İsrail projelerini desteklemeye, Filistin projelerini reddetmeye meyilliler.” değerlendirmesinde bulundu.

Japon toplumunun Filistin konusundaki bilgisizliğine değinen Sora, “Japonya’da insanlar, Filistin’in nerede olduğunu bile bilmiyor. Toplum, bu konuda adeta boş bir sayfa. Bu yüzden kültür yoluyla farkındalık yaratmak çok önemli” ifadelerini kullandı.

“Soykırım, kültürel kimliği de hedef alıyor”

Sora, İsrail’in saldırılarının sadece insan hayatını değil Filistin’in kültürel kimliğini de hedef aldığını vurgulayarak, “Arşivler, kurumlar, müzeler ve hafıza yok ediliyor. Filistin kültürünü korumak, direnişin önemli bir parçası.” görüşünü paylaştı.

Yönetmen, ayrıca İsrail’in yapay zeka teknolojilerini askeri amaçlarla kullanmasının tehlikelerine dikkati çekerek, “Yaratıcılığımızı sanat yerine öldürme amaçlı kullanıyoruz. Bu gidişat insanlığın geleceği için büyük tehdit oluşturuyor.” dedi.

Muhabir: Selman Aksünger