MEZAR-I ŞERİF (AA) – Afganistan’ın ihtiyaç duyduğu insani yardım ve ticari ürünlerin önemli miktarının ülkeye girdiği Hayratan Sınır Kapısı eski günlerini arıyor.
Afganistan’ın Belh vilayeti (Hayratan ilçesi) ile Özbekistan’ın Surhanderya (Termez ilçesi) ilini birbirine bağlayan Hayratan Sınır Kapısı’nın ülke için sembolik önemi bulunuyor.
İki ülke 816 metre uzunluğa ve 15 metre genişliğe sahip köprü ile birbirine bağlanıyor.
1982’de hizmete giren ve daha sonra Afganistan-Özbekistan Dostluk Köprüsü olarak adlandırılan yer, zamanla Hayratan Sınır Kapısı ile özdeşleşerek buranın sembolü haline geldi.
Çelik iskeletten oluşan, 300 metre yüksekliğe sahip çift şeritli köprünün ortasından tren yolu geçiyor. Köprüde ayrıca petrol boru hattı bulunuyor.
Askeri amaçlarla kullanıldı
Aynı zamanda iki ülke sınırını oluşturan Amuderya Nehri üzerinde bulunan köprü, 1979-1989 döneminde Sovyetler Birliği’nin Afganistan işgali döneminde askeri tedarik zinciri açısından son derece önemli işlev görüyordu.
Köprü, çok defa Sovyetler Birliği’nin işgaline direnen Afgan mücahitlerin hedefi oldu.
Köprü inşa edilirken, buranın demir yoluyla başkent Kabil’e bağlanması ve bu yolla Sovyetler Birliği’nin o dönem himayesinde bulunan komünist Afganistan hükümetine gerekli yardımın kolayca sağlanması planlandı ancak proje iç karışıklıklar nedeniyle tamamlanamadı.
Projenin ayağı olan Hayratan-Mezar-ı Şerif demir yolu ancak 2010’da tamamlanabildi.
Taliban’ın Mezar-ı Şerif’i kontrolü altına aldığı 1997’de Özbekistan, köprüyü güvenlik endişesi nedeniyle kullanıma kapattı.
ABD’nin Afganistan işgalinin ardından köprü, 2001’de yeniden kullanıma açıldı. Daha sonra Afganistan hükümetine bağlı güvenlik güçleri ile Taliban arasındaki çatışmalar nedeniyle köprü yine zaman zaman kullanıma kapatıldı.
Köprü, askeri hedefler, sınır güvenliği, insani yardım ve mal tedarikinin sorunsuz sağlanması açısından da NATO ve Afganistan güvenlik güçleri açısından çok önemli bir yere sahipti.
Kuzey ticaretinin merkezi
Kuzey Afganistan’ın en kalabalık şehri Mezar-ı Şerif’in buraya yakın olması (75 kilometre), demir yolu ve petrol boru hattı içermesi nedeniyle Hayratan Sınır Kapısı, ülkenin kuzeydeki diğer sınır kapılarına kıyasla öne çıkıyor.
Rusya, Orta Asya ülkeleri ve hatta Çin, Hayratan Sınır Kapısı ile Afganistan’a bağlanıyor. Afganistan’ın ihtiyaç duyduğu insani yardım ve ticari ürünlerin önemli miktarı buradan ülkeye giriyor.
Ancak kapıda bugün büyük oranda sessizliğin hakim olduğu ve ülkeye az sayıda nakliye aracının giriş yaptığı gözleniyor.
Benzer şekilde Özbekistan’ın 3. ülke vatandaşlarına yönelik geçiş kısıtlaması uygulaması ile Taliban yönetimi sonrası birçok ülkenin Afganistan vatandaşlarına vize vermemesi nedeniyle köprüdeki yaya geçişi de çok az.
Hayratan Sınır Kapısı’ndaki Taliban yönetimi yetkililerinin AA muhabirine verdiği bilgiye göre, günde ortalama 200 tır ve 5-6 tren Afganistan’a giriş yaparken, 3-4 gemi de Hayratan Sınır Kapısı yakınlarındaki 2 limana yanaşıyor.
Yetkililer, söz konusu araçların Afganistan’a ihtiyaç duyulan malzemeleri getirdiğini ancak Afganistan’ın bu ülkelere sattığı malların azlığı nedeniyle çoğunun boş döndüğünü aktardı. Birçok ürünü dışarıdan satın alan Afganistan’ın ihracatındaki en büyük paya Pakistan sahip bulunuyor.
Afganistan, ağırlıklı meyve, sebze, büyük ve küçükbaş hayvan, pamuk, safran, deri, tıbbi bitkiler ile çeşitli mücevherat taşlarını satıyor ancak bu kalemlerin dışındaki ürünler açısından büyük oranda dışa bağımlı.
Semboller değişti
Köprüde daha önce cumhuriyet döneminde kullanılan üç renkli Afganistan bayrağı dalgalanıyordu, şu an ise Taliban yönetiminin kullandığı beyaz bayrak ülkeye girenleri karşılıyor.
Öte yandan, Afganistan cumhurbaşkanları ile Tacik lider Ahmed Şah Mesud’un resimlerinin de kaldırıldığı göze çarpıyor.
Sovyetler Birliği’nin son askerlerinin 15 Şubat 1989’da Afganistan’dan ayrılmasıyla işgal sona ermişti. Sovyet askerleri, buradaki Afganistan-Özbekistan Dostluk Köprüsü üzerinden Özbekistan’a geçmişti.
O gün buradan çekilen görüntüler bir devrin kapandığını dünyaya göstermiş ve bu köprünün de Afganistan’ın sembolleri arasına girmesine neden olmuştu.
Muhabir: Bilal Güler