NEW YORK (AA) – ABD’deki Müslüman seçmenler salıncak eyaletlerde 3. parti adayını destekliyor.
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) tarafından 25-27 Ağustos’ta yapılan anket, Müslüman seçmenlerin Demokrat ve Cumhuriyetçi adayların Gazze politikasına tepkisini gözler önüne serdi.
ABD genelinde 1115 kayıtlı Amerikalı Müslüman seçmenin katılımıyla düzenlenen ankete göre, ülkede öne çıkan 6 salıncak eyaletin 3’ünde Yeşil Parti başkan adayı Stein, Demokrat ve Cumhuriyetçi rakiplerinin önüne geçti.
Stein, Arizona’da yüzde 35, Michigan’da yüzde 40 ve Wisconsin’de yüzde 44 ile Müslüman seçmenlerin oylarını almada rakipleri arasından birinci çıkarken, Demokrat aday Kamala Harris Georgia’da yüzde 43, Pennsylvania’da da yüzde 37 ile önde bitirdi.
Cumhuriyetçi aday Donald Trump ise sadece Nevada’da yüzde 27 ile Müslüman seçmenler arasında en fazla oyu alan aday oldu.
Yeşil Parti başkan adayı Stein, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “CAIR’in son anketini gördünüz mü? Arizona, Michigan ve Wisconsin’de Müslüman Amerikalı seçmenler arasında en az 5 puan öndeyiz. Müesses nizamı korkutuyoruz. Hareketin devamı için elinizden geleni yapmaya devam edin.” ifadelerini kullandı.
Çok az sayıdaki oy farkının seçimlerin kaderini belirleyebildiği salıncak eyaletlerde Müslüman seçmenlerin bu tercihi, Gazze soykırımına karşı İsrail’e desteğini kesmeyen Demokrat ve Cumhuriyetçi adayları için bir mesaj olarak değerlendirildi.
CAIR Hükümet İşleri Direktörü Robert S. McCaw, “Başkanlık için yarışan adaylar, Müslüman Amerikalılar için en önemli olan konuları göz ardı edemez. Bu topluluğu görmezden gelmek veya oylarını hafife almak, özellikle seçimlerin genellikle dar farklarla kazanıldığı kararsız eyaletlerde maliyeti büyük hata olabilir.” uyarısında bulundu.
Anketin genelinde Harris az farkla Stein’ın önünde
Öte yandan, anketin toplamında ise Demokrat Parti adayı Harris yüzde 29,4 ile Müslüman seçmenler arasında en fazla oy alabilecek aday olarak öne çıktı. Harris’i yüzde 29,1 ile Stein izledi.
Trump ise ankette yüzde 11,2 ile Müslüman seçmenin üçüncü tercihi oldu. Trump’ı yüzde 4,2 ile Halk Partisi’nden Dr. Cornel West takip etti.
Cinsiyet bazında bakıldığında, Müslüman erkek seçmenlerin yüzde 29’u Harris’e, Müslüman kadın seçmenlerin yüzde 34’ü Stein’e oy vereceğini belirtti.
Etnik temelde ise Harris, siyahi Müslüman seçmenler arasında yüzde 55,3 oranında destek gördü. Stein ise yüzde 32,7 ile beyaz, Arap ve Türk kökenli Müslüman seçmenler tarafından tercih edildi.
Ankete katılan Müslüman seçmenlerin yüzde 16,5’i ise şu aşamada kararsız olduğunu belirterek herhangi bir adaya işaret etmedi.
ABD’de 2,5 milyon civarında Müslüman seçmen bulunuyor. Yaygın hoşnutsuzluğa rağmen Müslüman seçmenlerin yüzde 90’ından fazlasının kasımdaki seçimlere katılmayı planladığı kaydediliyor.
Bu anket sadece Müslüman seçmenlerin tercihin yansıtırken, söz konusu eyaletlerde ayrıca Müslüman olmayıp da hükümetin Gazze politikasını protesto eden, ön seçimlerde “bağımsız” (uncommitted) oy vermiş yüz binlerce seçmen de yer alıyor.
Başkanlık seçimlerinde salıncak eyaletler ve önemi
ABD’nin 60’ıncı başkanının seçileceği seçimlerin kaderini “salıncak eyaletler” olarak nitelendirilen Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pennsylvania, Kuzey Carolina ve Georgia’daki kararsız seçmenlerin oyları belirleyecek.
5 Kasım’da yapılacak seçim için Harris ile Trump arasındaki kıyasıya rekabette gözler, çok az sayıdaki oy farkının dahi seçimlerin kaderini değiştirebildiği bu kritik eyaletlerde olacak.
Bu eyaletlerin seçimlerin kaderini belirliyor olmasında, Seçiciler Kurulu (Electoral College) olarak adlandırılan seçim sistemi büyük rol oynuyor.
Söz konusu sisteme göre, ABD’li seçmenler, başkan adayını doğrudan değil, oy verdikleri delegeler yoluyla seçiyor. Bu da ülke genelindeki toplam 538 delegenin yarısından bir fazlasını, yani 270 delegeyi kazanan adayın başkanlık seçimlerini kazanması anlamına geliyor.
Dolayısıyla başkanlık yarışında en çok oyu alan aday değil, en fazla delegeye ulaşan aday yarışı önde bitirmiş oluyor.
Aynı sisteme göre bir eyalette rakibinden 1 oy dahi fazla alan başkan adayı, o eyaletteki tüm delegeleri kazanıyor. (winner-take-all)
Harris-Trump yarışında kritik eyaletler
ABD Başkanı Joe Biden’ın 21 Temmuz’da yarıştan çekildiğini ve yerine Harris’i aday gösterdiğini açıkladığı gün, hem ülke geneli anketlerde hem de kritik eyaletlerde Trump, Biden’ın önünde gözüküyordu.
Söz konusu tarihte Biden, kritik eyaletlerdeki anketlerde yüzde 42,3 düzeyinde desteğe sahipken, rakibi Trump ise yüzde 46,7’lik oy oranına ulaşmıştı.
Biden’ın yarıştan çekilmesinin ardından aday olmasıyla birlikte hızlı şekilde Trump’la arayı kapatan Harris, kritik eyaletlerde yapılan son anketlerde yüzde 47,3’lük oy oranıyla Trump’la neredeyse aynı oy oranına sahip.
ABD’de seçim anketlerini yayımlayan Real Clear Politics (RCP) adlı haber platformunun verilerine göre Trump, 7 kritik eyaletin 5’inde yüzde 1’den az puan farkıyla Harris’in önünde gözüküyor.
Ülke genelinde ise 22-27 Ağustos tarihlerinde yapılan 14 anketin ortalamasına göre Harris yüzde 48,4, Trump ise yüzde 46,9 oy oranına sahip gözüküyor.
Salıncak eyaletlerdeki güncel anket ortalamalarına bakıldığında ise Trump’ın 47,4, Harris’in yüzde 47,3 desteğe sahip olduğu görülüyor.
Kararsız seçmenlerin bulunduğu salıncak eyaletlerde Trump ile Harris arasındaki farkın anketlerde neredeyse sıfıra inmesi, iki adayın bıçak sırtında bir yarış maratonuna girdiği anlamına geliyor.
Eyaletlerde seçmenler için önemli olan konular
Ülke genelindeki tüm anketler, enflasyon ve ekonomik sorunlar, kürtaj ile ilgili tartışmalar ve sınır güvenliği konularının seçmenlerin zihnindeki ana başlıklar olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte özellikle ABD’nin Gazze politikası Amerikalılar için kayda değer bir başlık olarak görülüyor.
ABD’li Müslümanların ve Arapların en yoğun olduğu Michigan, 15 delegesi ile bu dış politika başlığının etkili olacağı önemli bir eyalet olarak dikkati çekerken, Biden’ın Gazze politikasına yönelik sert eleştiriler nedeniyle, şubatta yapılan ön seçimlerde eyalet genelinde yüzde 13 oranında “bağımsız” (uncommitted) oy kullanılmıştı.
Bu seçmenler, İsrail’e koşulsuz desteğini eleştirdikleri Demokrat hükümete oy vermeyebileceklerini dile getirmiş ancak alternatif olarak Trump’ı görmediklerini de belirtmişti.
Bu sebeple ya 3. bir yol bulmak ya da İsrail politikasının değişmesi durumunda Harris’e oy vermek üzerine kurulu bir yaklaşım benimseyen bu bağımsız seçmenler, özellikle Harris’in seçim sürecinde Gazze konusunda yapacağı açıklamaları yakından takip ediyor.
Muhabir: Islam Doğru