ANKARA (AA) – TUA’nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, uzayda kalış süresi boyunca astronotların bağışıklık sistemleri ve kan yapımı süreçleri üzerinde ultraviyole ışınları, galaktik kozmik radyasyon gibi zorlu koşulların etkilerini araştıran “MİYELOİD” deneyinin terimlerine yer verildi.
Söz konusu deneye ilişkin şu ifadelerin tanımları açıklandı:
Hematopoez: Kan ve kanı oluşturan bütün ürünlerin, insan vücudunda kemik iliğinde üretilme işlemidir. İnflamatuvar ve kanser gibi durumlarda kan üretimi yani hematopoez artar.
Miyeloid Hücre: Bu kelime Yunanca “myelos” (kemik iliği) ve “eidolon” (benzer) kelimelerinden gelir. Kemik iliğinde üretilen bu hücreler bağışıklık sisteminin önemli bir kısmını oluşturur.
Miyeloid Kökenli Baskılayıcı Hücreler (MKBH): Miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler, kemik iliği kökenli bağışıklık sistemini baskılama özelliğine sahip hücrelerdir. İnflamatuvar ve kanser gibi durumlarda sayısı arttığı bilinen bu hücreler bağışıklık sistemini baskıladığı için hastalığın kötü ilerlemesine sebep olur.
Kozmik Radyasyon: Kaynağı uzay olan yüksek enerjili X ve gamma ışınlarıdır. Bu ışınlar uzaydan güneş gibi yüksek enerjili yıldızlardan yayılır. Bu ışınlara maruz kalınması merkezi sinir sistemi hasarı, kalıcı kalp rahatsızlıklarına ve kan hücrelerinde anormalliklere sebep olur.
Ultraviole Işın: Güneş ışığından köken aldığı bilinen bu ışınlar, cıva buharlı lambalar, bronzlaştırma lambaları ve siyah ışık kaynakları tarafından üretilir.
Muhabir: Zeynep Duyar