Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Masa tenisinin pes etmeyen şampiyonu Abdullah Öztürk

Para masa tenisinde Cumhuriyet tarihinin en başarılı sporcusu olan ve iki kez altın madalya kazanan Abdullah Öztürk, yatılı okulda kurduğu hayallerin gerçeğe dönüşmesinin gururunu yaşıyor.

Para masa tenisinde Cumhuriyet

ANKARA (AA) – Para masa tenisinde Cumhuriyet tarihinin en başarılı sporcusu olan ve iki kez altın madalya kazanan Abdullah Öztürk, yatılı okulda kurduğu hayallerin gerçeğe dönüşmesinin gururunu yaşıyor.

Anadolu Ajansının Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü dolayısıyla hazırladığı “spor” temalı dosya haberler kapsamında bu haberde paralimpik masa tenisçi Abdullah Öztürk ile yapılan röportaja yer verildi.

Abdullah Öztürk, hayatının değiştiği Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Doğan Çağlar Özel Meslek Okulu’nda AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda ve 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda teklerde altın madalya alarak tarihe geçen Abdullah, ayrıca 2016 Rio’da takımlarda bronz madalya elde etti. Avrupa şampiyonalarında bireysel ve takımda 6 altın madalyası bulunan, dünya şampiyonalarında ise gümüş ve bronz madalyaları olan Abdullah Öztürk, hayallerini okulunun yatakhanesinde kuruyordu.

Spora ilk başladığında çok yorgun şekilde yatakhanedeki yatağına uyumak için geldiğinde hayaller kurduğunu anlatan Öztürk, “Televizyonda sporcuların altın madalya aldığı zaman ulusal marşlarını okuttuğunu görüyordum. Yorgun şekilde yatağa yattığımda rüyalarıma hep bu giriyordu. Bir gün masa tenisinde altın madalya kazanarak İstiklal Marşı’mızı okutmanın hayalini kuruyordum. Yıllar sonra bu hayali kurduğum yatakhanedeyim ve hayalimi gerçekleştirmenin gururunu yaşıyorum. Bu okuldan yetişerek birçok şeyi başarmış bir engelli olarak muazzam duygular içerisindeyim.” ifadelerini kullandı.

Hedefi bir kez daha tarihe geçmek

Kısa süre önce bir kez daha Avrupa şampiyonu olan Abdullah Öztürk, yatılı okulda sporla nasıl tanıştığını ve önündeki en büyük hedefini şöyle anlattı:

“İlkokul, ortaokul ve liseyi burada tamamladım. Bu okul benim hayatımı 360 derece değiştirdi. Sporla okulum sayesinde tanıştım. Yatılı eğitim hayatıma devam ederken bir gün okulumuza İlhami Kılıçkaya hocamız geldi. Bize masa tenisini öğretmekle kalmadı, dünyanın en iyisi yapma sözü verdi. Okulda o zaman yapabileceğimiz çok fazla aktivite yoktu. Varsa bir kırık masamız onunla hobi olarak masa tenisi oynardık. Hocamız bizleri iyi sporcu olacağımıza inandırdı. Ben bu okulda sporla lisedeyken tanıştım. Şu anda dünyanın en iyi sporcuları arasındayım. 2016 ve 2020’yi kazandım. Hedefim 2024 Paris Paralimpik Oyunları’nda altın madalya alarak adımı Türk spor tarihine bir kez daha altın harflerle yazdırmak. İlhami hocamız ‘Başarıların tesadüf olmadığını kanıtlamak istiyorsan hep daha iyisini yapmak zorundasınız.’ der. 2024 Paris’i de kazanarak Türkiye’de üst üste 3 kez paralimpik şampiyonu olan ilk sporcu olmak istiyorum.”

“Ay-yıldızlı bayrağı temsil etmek müthiş bir duygu”

Abdullah Öztürk, Türk bayrağını uluslararası arenada temsil etmenin müthiş bir duygu olduğunu belirtti.

Tüm ülkeyi temsil etmenin sorumluluğunu maçlarda yaşadığını vurgulayan 34 yaşındaki milli sporcu, “Ay-yıldızlı bayrağı temsil etmek müthiş bir duygu. Yatılı okulda televizyon seyrederken başarılı sporcuları görünce ‘Ben de acaba bir gün ülkemi temsil edebilecek miyim?’ diye hayal kurardım. Önümüze bir fırsat geldi bunu iyi değerlendirdim. Maça çıktığım zaman sanki tüm Türkiye beni izliyor hissine kapılıyorum.” dedi.

Eğitim gördüğü okulunda fotoğrafları yer alan Abdullah Öztürk, 2007 yılındaki bir maç fotoğrafını şu ifadelerle anlattı:

“Bu kare okulumdayken Avrupa’daki ilk maçımdan. Sene 2007. 8 aylık bir sporcuydum daha. Türkiye şampiyonu olarak Avrupa’ya gitmiştim, herkesi yeneceğimi zannediyordum. Tabii ilk maçımı kaybettim ve büyük dersler aldım. Avrupa’yla aramızda çok mesafe olduğunu anlamıştım. Türkiye’ye döndüğümde bu farkı kapatmak için çok çalıştım. Bu maç, benim paralimpik şampiyonluğuma giden yolun ilk adımıydı. Paralimpik branşlar için bir sporcu fabrikası bu okul. Çok önemli sporcular çıktı bu okuldan. Kısa bir süre önce deprem felaketi yaşadık. Orada engelli kalan vatandaşlarımız var. Eğitim hayatını devam ettirmek isteyen bu vatandaşlarımızı buraya davet ediyorum. Burada ben de elimden geleni yapıp gelen çocuklara masa tenisinde başarılı sporcu olma imkanı sunmaya çalışacağım. Bu okulda çok büyük bir spor salonu açıldı. Milli sporcular olarak o çocukların yanında olacağız.”

Muhabir: Erkan Tiryaki