BAKÜ (AA) – Başkent Bakü’de, Azerbaycan’ın 11-22 Kasım tarihlerinde ev sahipliği yapacağı Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP 29) öncesinde “Pre-COP 29: Azmi artırmak, eylemi etkinleştirmek” başlıklı etkinlik düzenlendi.
Haydar Aliyev Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum da katıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Akdeniz havzasında yer alan Türkiye’nin, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini çok ciddi şekilde yaşadığını belirtti.
İklim krizinin hem insan yaşamına mal olan hem de tüm sektörleri derinden etkileyen bir kalkınma meselesine dönüştüğünü belirten Kurum, “İklim krizi, artık her ülke için bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir. Türkiye olarak iklim değişikliğiyle mücadeleye dair hedeflerimizi en kararlı şekilde ortaya koyuyoruz. Tecrübemizi, işte bugün de olduğu gibi dostlarımızla paylaşıyoruz.” diye konuştu.
Kurum, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesini her geçen gün artırdığını vurgulayarak “Yerli elektrikli otomobilimizi ürettik. Ulaşımda yeni raylı sistem yatırımlarımıza devam ediyoruz. Yerel yönetimlerimizin çalışmalarına destek oluyoruz. Millet bahçelerimizle, ormanlaştırma çalışmalarımızla yeşil alanlarımızı süratle genişletiyoruz. Bugün, korunan alan büyüklüğümüzü iki kat arttırmış durumdayız.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde başlatılan “Sıfır Atık Hareketi”yle daha temiz bir dünya için çalıştıklarını söyleyen Kurum, şöyle devam etti:
“Ulusal Depozito Yönetim Sistemi’ni de hayata geçirerek 2035’te ülkemizdeki geri kazanım oranımızı yüzde 60’a yükselteceğiz. Yine Kahramanmaraş depremleri sonrasında ürettiğimiz 452 bin yeni konut ve iş yerimizi iklim değişikliğine uyumlu şekilde inşa etmeye devam edeceğiz. İklim Kanunu’muzu bu yıl içerisinde TBMM’den çıkaracağız. Bu sayede Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dünyaya sunduğu 2053 net sıfır emisyon hedefimize süratle ulaşacağız.”
Kurum, Türkiye’nin Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı’nın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Konsensüsü ile uyumlu olduğunu belirterek bu planın tüm sektörleri kapsayan somut eylemleri ortaya koyduğunu kaydetti.
2030’a yönelik Uyum Stratejisi ve Eylem Planı’nı da uygulamaya aldıklarını, 2053 net sıfır emisyon hedefi için Uzun Dönemli Strateji ve Birinci İki Yıllık Şeffaflık Raporu’nu COP 29 öncesi ilgililerle paylaşacaklarını bildiren Kurum, “Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler, hedeflerine ulaşılabilir finansal yapılarla daha hızlı erişebilir. Bu noktada, Çok Taraflı Kalkınma Bankalarının ve özel sektör yatırımlarının daha etkin bir rol üstlenmesi gerekiyor. Proje bazlı finansmanla çalışan ülkeler için, daha hızlı finansa yönelik bir yol haritasının, yeni toplulaştırılmış sayısal hedef kararında yer almasını öneriyoruz. COP 29’un iklim eyleminde bir mihenk taşı olması için hiçbir çabayı esirgemeyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Filistin, bir sınav kağıdı olarak tüm insanlığın önünde duruyor”
Kurum, Bosna-Hersek ve Brezilya’da meydana gelen sel felaketlerinde hayatını kaybedenler için taziye dileyerek konuşmasını “Bu çalışmaları çocuklarımız için yapıyoruz. Tabii çocuklarımız için bu adımları atarken Filistin’de, Lübnan’da katledilen çocukların acısını da yüreğimizde taşıyoruz. Bugün Filistin, bir sınav kağıdı olarak tüm insanlığın önünde durmaya devam etmektedir. Biz, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Filistin’in özgürlüğü için vicdanın gür sesi olmaya devam ediyoruz ve tüm dünya halklarını Filistin için Lübnan için bir ve beraber olmaya davet ediyoruz.” şeklinde tamamladı.
Etkinliğe, Kurum’un yanı sıra COP 29 Başkanı, Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Muhtar Babayev, COP 28 Başkanı, Birleşik Arap Emirlikleri İklim Değişikliği Özel Temsilcisi ve Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanı Sultan Ahmed al-Jaber, BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Mohammed ile BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) İcra Sekreteri Simon Stiell katıldı.
Muhabir: Ruslan Rehimov