Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Avrupa'da doğan Türk genci Osmanlı'nın giyim tarzını yaşatmak istiyor

İsviçre’nin Basel kentinde doğup büyüyen Pars Osmanoğlu, küçükken gördüğü eski aile fotoğraflarından etkilenerek kullandığı fes, tespih ve bastonla hem Avrupa hem de Türkiye’de Osmanlı giyim kültürünü yaşatıyor.

İsviçre'nin Basel kentinde doğup

İSTANBUL (AA) – Annesi İsviçreli, babası İstanbullu olan Osmanoğlu
1992 yılında Basel’de dünyaya geldi. Osmanoğlu çocukken babasının eski
aile fotoğraflarında Osmanlı dönemine ilişkin dedesi ve yanındakilerin
fotoğraflarını gördü.

Bu fotoğraflara hayran
kalan Osmanoğlu, yaklaşık 1 yıl önce, Osmanlı’nın son dönemlerine ait
halkın giyim tarzını benimsemeye karar verdi.

Fes
takan, baston kullanan, tespih çeken ve o dönemin kesimlerine benzer
takım elbiseler giyen genç, günlük hayatında bu tarzını sürdürmeye devam
ediyor.

Kıyafetleriyle İsviçre, Almanya, Belçika ve Çekya sokaklarında dolaşan Osmanoğlu, kendisine gelen pozitif tepkilerden memnun.

“Fotoğraflara baktıkça hoşuma gitmeye başladı”

Osmanoğlu,
AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul’da da birçok kişinin
kendisiyle fotoğraf çektirdiğini, genelde pozitif tepkiler aldığını,
yaşamı boyunca bu tarzı sürdürmek istediğini söyledi.

Hayranlığının
çocukken baktığı fotoğraflarla başladığını dile getiren Osmanoğlu,
“İsviçre’nin Basel kentinde doğdum. Türk eşim var. Birkaç yıldır
İstanbul’da yaşıyorum, ticaretle uğraşıyorum. Oxford’da okudum.
Çocukluğumdan beri eski fotoğraflara bakıyorum. O fotoğraflara baktıkça
hoşuma gitmeye başladı. ‘Biz neden artık fes takmıyoruz?’ diye hep merak
etmişimdir. Ben de artık günlük hayatımda fes takmaya karar verdim. İş
dolayısıyla hep takım elbise giyiyordum. Baston sonradan geldi, tespihi
ise hep kullanıyordum. Baston ve fesi yaklaşık 1 yıl önce dolabıma
ekledim.” diye konuştu.

Prag, Üsküp ile Berlin gibi şehirlerde pozitif tepkiler aldığını aktaran Osmanoğlu, şöyle devam etti:

“Farklı
farklı tepkiler alıyorum. Çoğunluğu pozitif. Bazen terslemeler de
oluyor. Dün Nişantaşı’nda biri bana ‘Bu tripler ne?’ diyerek üzerime
yürüdü. Ben de çok muhatap olmadım. Döndüm ve yoluma devam ettim. En
yoğun tepkileri de Türkiye’de aldım. Avrupa’da hiç kimse negatif yorum
yapmadı. Bazıları fesi merak etti. Benim cevabım da her zaman beğendiğim
kıyafetler oldu. Biz, özgür bir ülkedeyiz. Bence kimse kimsenin ne
giydiğine karışmamalı. Eşim mesela çok hoşgörülü yaklaşmıyor. Mutlu
edemiyoruz maalesef.”

“Amacım Osmanlı padişahları gibi görünmek değil”

Osmanoğlu,
ilk başlarda Kapalıçarşı’dan aldığı ucuz fesi kullandığını, sonra bunun
üretimini yapan bir kişinin kendisine ulaştığını söyledi.

Bu
kişinin başındakinin gerçek bir fes olmadığını kendisine anlattığını
ifade eden Osmanoğlu, “Bu hanım bana yeni bir fes dikti. Uzun süredir de
bunu takıyorum. İnsanların desteğini ve hoşgörüsünü görerek bu giyim
tarzımı devam ettirmek istiyorum. Benim annem Basel, babam İstanbullu
Türk. Babamın sayesinde Türk kültürünü biliyorum. Benim amacım Osmanlı
padişahları gibi görünmek değil. Ben sevdiğim kıyafetleri giyiyorum.”
şeklinde konuştu.

Muhabir: Erol Değirmenci