Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İletişim Başkanı Altun: Artık, gücünü milletinden alan, hedeflerine emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye var

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, “Artık karşımızda içine kapanık, kendi iç çelişkilerine hapsolmuş bir Türkiye yok. Artık, gücünü milletinden alan, hedeflerine emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye var.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun,

ANKARA (AA) – Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun,
“Artık karşımızda içine kapanık, kendi iç çelişkilerine hapsolmuş bir
Türkiye yok. Artık, uluslararası alanda güçlü, onurlu, dinamik ve dışa
açık bir Türkiye var. Artık, gücünü milletinden alan, hedeflerine emin
adımlarla ilerleyen bir Türkiye var.” dedi.

Altun,
“Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının Altıncı Yılında Türkiye
İletişim Modeli Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada, başkanlığın 2017’deki
referandum sonucunda hayata geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin,
idari ve siyasi dönüşümünün en önemli kurumsal yeniliklerinden birisi
olarak ihdas edildiğini söyledi.

Başkanlığın,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyoner liderliğinin çok açık bir
göstergesi olduğuna dikkati çeken Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
sağlıklı bir enformasyon akışının devlet idaresinde ne kadar önem
taşıdığını ve içinde bulunulan çağın bir iletişim çağı olduğunu yakinen
bilen ve bunu da yöneticilik felsefesinde hayata geçiren bir lider
olduğunu ifade etti.

Altun, başkanlık bünyesinde
çalışmalarını sürdüren ve halkla ilişkiler alanında uluslararası çapta
sürekli ödüller alan, dünyaya katılımcı demokrasi pratiği açısından son
derece önemli bir tecrübe sunan CİMER’in tarihinin, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın Başbakanlığı dönemindeki BİMER’e ve hatta İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı döneminde hayata geçirdiği “Beyaz Masa”
uygulamalarına kadar dayandığını aktardı.

Cumhurbaşkanlığı
İletişim Başkanlığının, gerçeğin yerine sahtenin ikame edilmesine karşı
Erdoğan liderliğinde bir hakikat mücadelesi verdiğine işaret eden
Altun, şöyle konuştu:

“Başkanlığımız, doğruluk ve
şeffaflığa bağlı kalarak kamuoyunu bilgilendirmeye, devlet ile millet
arasındaki iletişim köprüsünü güçlendirmeye ve ülkemizin haklı
mücadelesini uluslararası alanda anlatmaya var gücüyle çalışmaktadır. Bu
ihtiyaçlara bağlı olarak tüm daire başkanlıklarımız,
koordinatörlüklerimiz, bölge müdürlüklerimiz ve yurt dışı
müşavirliklerimizle birçok alanda ilk günkü heyecanımızla ve tüm
varlığımızla çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

“Türkiye İletişim Modeli hakikatin aydınlık yüzünü savunan bir kale gibidir”

Altun,
başkanlık olarak geride bıraktıkları 6 yıllık süre zarfında
gerçekleştirdikleri çalışmaların en önemlisinin Türkiye İletişim Modeli
olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti:

“Türkiye
İletişim Modeli, 360 derece bir iletişim anlayışıyla ülkemizin,
ekonomiden kültür ve sanata, dış politikadan turizme, sanayi ve
teknolojiden eğitime kadar hemen her alandaki potansiyelini göz önünde
bulunduran yenilikçi ve proaktif bir iletişim stratejisidir. Türkiye
İletişim Modeli, aynı zamanda bünyesinde çok sağlam bir ilkesel duruş ve
tavır barındıran bir yaklaşımdır. Biz bu modeli inşa ederken sadece
ülkemizin değil, tüm insanlığın ortak faydasını gözeterek hakikatten,
adaletten ve hakkaniyetten taraf olmayı düstur edindik. Bunu yaparken de
Türkiye’nin dünya sahnesindeki tarihi rolünden ve bu role liderlik eden
Sayın Cumhurbaşkanımızın tarz-ı siyasetinden ilham aldık. ”

Türkiye
İletişim Modeli’nin, sadece kurumsal bir değişim değil, aynı zamanda
bir milletin uyanışının sembolü olduğunu ifade eden Altun, “Türkiye
İletişim Modeli, hakikat ötesi çağda yalan ve dezenformasyonun tüm
gücüne karşı, hakikatin aydınlık yüzünü savunan bir kale gibidir.” dedi.

Altun,
Türkiye İletişim Modeli’ni diğer modellerden ayıran en önemli
özelliğin, milletin sesi olma iddiasını hiçbir zaman elden bırakmaması
olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

“Her
zaman milletin değerlerine, inançlarına, beklentilerine ve
hassasiyetlerine öncelik veriyoruz. Türkiye İletişim Modeli, yalnızca
bir iletişim stratejisi değil, aynı zamanda Yeni Türkiye’nin vizyonunun,
dinamizminin ve küresel liderlik iddiasının da bir yansımasıdır. Bu
model, Türkiye’nin yükselişini iletişim alanında da perçinleyecek ve
ülkemizi, iletişimin yüzyılında lider ülkeler arasındaki hak ettiği yere
taşıyacaktır.”

“Hedeflerine emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye var”

Türkiye’nin,
uluslararası alanda güçlü, onurlu, dinamik ve dışa açık bir şekilde
yoluna devam ettiğini dile getiren Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Artık
karşımızda içine kapanık, kendi iç çelişkilerine hapsolmuş bir Türkiye
yok. Artık, uluslararası alanda güçlü, onurlu, dinamik ve dışa açık bir
Türkiye var. Artık, gücünü milletinden alan, hedeflerine emin adımlarla
ilerleyen bir Türkiye var. Kendi değerlerine sahip çıkan, haksızlıklar
karşısında susmayan, mazlumların ve mağdurların sesi olan bir Türkiye
var. İşte bu yeni ve güçlü Türkiye, dünyada hem istikrarın hem de
barışın teminatı olma noktasında tarihi bir rol üstleniyor.”

Altun, iletişimi kuvvetli, vizyoner, demokratik ve insan merkezli kurumsal sistemin önemine işaret ederek şunları anlattı:

“Sayın
Cumhurbaşkanımızın tevdi ettiği vazifeyle bizler, Türkiye Yüzyılı’nın
aynı zamanda bir iletişim yüzyılı olduğunu hem söylüyoruz hem de bu
iddiamızı yaptığımız çalışmalarımızla da destekliyoruz. Hamdolsun bu 6
yıllık süreçte yaptığımız çalışmaların karşılığını da alıyoruz.
Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance, ‘Küresel
Yumuşak Güç Endeksi 2024’ verileri çalışmalarımızın karşılığını ortaya
koyan göstergelerden sadece bir tanesidir.

Bu
verilere göre Türkiye, medya ve iletişim alanında bir önceki yıla
kıyasla 10 basamak yükselerek 193 ülke arasında 18’inci sıraya
çıkmıştır. Yine ‘tanınırlık’ ve ‘itibar’ kategorileri de dahil olmak
üzere yumuşak gücü tanımlayan önemli alanlarda, son dört yılda en fazla
gelişme gösteren 2’nci ülke olduk. Kültür diplomasisi faaliyetlerimizin
temellerini oluşturan ve söz konusu endekste yer alan ‘kültür ve miras’
kategorisinde ise Türkiye ilk 10 ülke arasına girdi.”

“TRT ve Anadolu Ajansı uluslararası alanlarda kendisini göstermeye başladı”

Türkiye
İletişim Modeli kapsamında yürütülen çalışmalar sayesinde TRT ve
Anadolu Ajansının uluslararası alanlarda kendisini göstermeye
başladığını belirten Altun, şu bilgileri verdi:

“Geçtiğimiz
hafta 65 ülkeden 240 üyesiyle dünyanın en büyük yayın teşkilatı olan
Asya Pasifik Yayıncılar Birliği toplantısında yapılan seçimde Haber
Grubu Başkanlığını oy birliğiyle TRT Haber kazandı. Asya Pasifik
Yayıncılar Birliği 60. Genel Kurulu başkanlık seçimi de geçen yıl kasım
ayında yapılmış, TRT, bu birliğin başkanlığına seçilmişti. Anadolu
Ajansı ise geçtiğimiz yıl Türk Dünyası Haber Ajansları Birliğinin
kurulmasında öncü bir rol oynadı.”

Altun, gerek
TRT, Anadolu Ajansı ve Basın İlan Kurumu gerekse de diğer medya
kuruluşlarının, yaptıkları ulusal ve uluslararası proje ve yayınlarla
Türkiye İletişim Modeli’nin önemli birer paydaşı konumunda olduklarını
ifade etti.

Bugün küresel bir adaletsizlik
ortamıyla karşı karşıya olunduğunu dile getiren Altun, bu adaletsizliğin
kaynağında Batılı sömürge sistemi ve onu besleyen Batılı işbirliği
mekanizmalarının yer aldığını söyledi.

Altun,
Türkiye’nin, bu haksız sisteme karşı, mazlumların ve mağdurların yanında
olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde bir hak ve adalet
mücadelesi verdiğini aktardı.

“Mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz”

Türkiye’nin
sadece siyasette, ekonomide, savunma sanayisinde değil, aynı zamanda
iletişim alanında da adaletsizliği, haksızlığı, vesayeti kabul
etmeyeceği ve hakikatin gür sesi olacağını vurgulayan Altun,
“Dezenformasyonla mücadele ederek, gerçekleri tüm dünyaya duyurarak bu
adil davada milletimizin ve tüm mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz.”
dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun,
Gazze’deki soykırım konusunda, mazlumlar için hakikatin savunucusu
olmayı kutsal bir görev edindiklerine dikkati çekerek şunları kaydetti:

“Hatırlayacaksınız,
7 Ekim’den hemen sonra başta Batılı aktörler olmak üzere tüm dünya
İsrail’in arkasında saf tutmak için adeta yarışa girdi. Sayın
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye ise İsrail’in birçok savaş suçu
işlediğini, bir soykırım arayışı olduğunu, tüm dünyayı aldatmaya
çalıştığını tüm dünyaya duyuran ülke oldu. Bu süreçte biz İletişim
Başkanlığı olarak İsrail’in küresel toplumun reflekslerini ve vicdanını
felç etmeye yönelik dezenformasyon faaliyetlerini engelleme noktasında 7
Ekim’den bu yana büyük gayret sarf ettik.”

Uluslararası
alanda verilen hakikat mücadelesinin küresel birçok medya kuruluşunda
da yer bulduğunu anlatan Altun, İsrail’in, katliamlarını meşrulaştırmak
için ortaya koyduğu yalan ve algı operasyonlarını anında afişe
ettiklerini, bu durumun, özellikle İsrail’i ve onu destekleyen
uluslararası aktörleri güç durumda bıraktığını söyledi.

Altun,
gelinen noktada, dünyanın büyük çoğunluğunun artık İsrail’in bir
soykırımcı olduğunu açıkça gördüğüne ve bildiğine dikkati çekerek,
“Gazze’de yaşanan süreç de göstermiştir ki, biz Türkiye İletişim
Modeli’ni, sadece ülkemiz için değil, bölgesel ve küresel meselelerde
Türkiye’nin oynadığı istikrarlaştırıcı rolün mütemmim bir cüzü olarak
planlıyor ve uyguluyoruz.” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak 6 yılda hayata geçirdikleri faaliyetlere de değinen Altun, şu bilgileri paylaştı:

“Bu
6 yıllık süreçte, 300’e yakın panel, sempozyum, konferans düzenledik.
622 basılı, kamuya açık eser, 10 bin 697 devlet kurumlarına yönelik
hizmet içi basılı çalışma hazırladık​​​​​​​. 1081 inovatif iletişim
projesi, 27 ilde Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri gerçekleştirdik. 22
adet 360 Derece İletişim Kampanyası hayata geçirdik, 55 uluslararası
basın turu gerçekleştirdik, kriz merkezlerinde basın merkezleri kurduk.
151 ulusal, 96 uluslararası etkinlik yaptık. 181 belgesel ve film
ürettik. 14 kapsamlı serginin yanı sıra 116 eğitim programını da
gerçekleştirdik ve bütün bunların yanında medyamızla sivil toplum
kuruluşlarımızla ve üniversitelerimizle ortak birçok nitelikli iş ve
projeye imza attık.”

Altun, uluslararası güvenlik
ve terörle mücadele alanında hazırladıkları belgeseller, referans
yayınlar, konferans ve toplantılarla hem muhataplara hem de küresel
kamuoyuna Türkiye’nin bu meselelere ilişkin tutum ve politikalarını
anlattıklarını, bu çerçevede 2023’te 21 ülkeden 63 konuşmacının
katıldığı İstanbul Güvenlik Forumu’nu düzenlediklerini ifade etti.

“FETÖ’yle mücadelenin önemi”

Uluslararası
bir terör örgütü olan FETÖ tehlikesine karşı küresel toplumu uyarmak ve
bilinçlendirmek için “Network” adlı belgeseli hazırladıklarını
anımsatan Altun, şöyle konuştu:

“FETÖ’yle
mücadelenin önemini ve FETÖ’nün karanlık yüzünü tüm dünyaya göstermek
için hazırladığımız yayınlar ve dijital içerikler, PKK/YPG terör
örgütünün bölgesel ve küresel güvenlik açısından büyük bir tehdit
olduğunu anlatan video içerikleri ve bilgilendirici yayınlar bu konuda
öne çıkan örneklerdendir. Bununla birlikte her yıl 15 Temmuz Demokrasi
ve Milli Birlik Günü kapsamında düzenlenen etkinliklerin ulusal ve
uluslararası koordinasyonunu da büyük bir titizlikle
gerçekleştiriyoruz.”

Altun, Cumhurbaşkanlığı
İletişim Başkanlığı olarak, Türkiye’nin bölgesel ve küresel barışı
önceleyen yaklaşımını farklı organizasyonlarla yabancı kamuoylarının
gündemine taşıdıklarına dikkati çekerek şunları aktardı:

“Pandemi,
Rusya-Ukrayna Savaşı ile tahıl krizi, düzensiz göç, yabancı düşmanlığı,
BM Reformu gibi bölgesel ve küresel meselelerle ilgili sayısız yayın
hazırladık, birçok panel ve konferans gerçekleştirdik. Uluslararası
sorunların çözümüne yönelik attığımız adımların yanı sıra Türkiye’nin
değerlerini dünyaya tanıtmak için de çeşitli etkinlikler ve projeleri
hayata geçirdik. Bu yıl 41’incisi düzenlenen New York’taki Geleneksel
Türk Günü Yürüyüşü, 2022’de düzenlediğimiz Türkiye Ulus Markalama Forumu
bunlardan sadece birkaçıdır. Tüm bu çalışmalarla 6 yıllık süreçte
ülkemizin kamu diplomasisi alanındaki tecrübe ve birikimine önemli
katkılar sağladığımıza inanıyor ve bundan büyük bir memnuniyet
duyuyoruz.”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca düzenlenen programlar

Başkanlığın
kurulduğu günden bu yana sadece kamu diplomasisi alanında değil,
stratejik iletişim ve kriz iletişimi gibi alanlarda da Türkiye’nin sahip
olduğu müktesebatı geliştirmeye ve tecrübelerini arttırmaya gayret
ettiklerini vurgulayan Altun, şunları kaydetti:

“Stratejik
iletişimin günümüzde artan önemine binaen 2021 yılında Ulusal Stratejik
İletişim Politika Belgesi Çalıştayımızı düzenledik. Bu bağlamda 2020
yılından bu yana her yıl Stratcom gibi çok önemli küresel bir zirveye ev
sahipliği yapıyoruz. Büyük bir memnuniyetle ifade etmeliyim ki bugün
Stratcom zirvemiz, tüm dünyadan uzman isimleri bir araya getiren, güncel
küresel meselelerin masaya yatırıldığı uluslararası bir marka düzeyine
erişmiş durumdadır. Yaptığımız bütün bu çalışmalardan edindiğimiz
birikim ve tecrübelerin önemini kriz dönemlerinde daha iyi anladık. 11
ilde 15 milyon insanımızı doğrudan etkileyen Asrın Felaketi esnasındaki
çalışmalarımız bu noktadaki en son örneklerdir.”

Altun,
Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen ardından hem arama kurtarma
sürecine destek olmak hem de vatandaşların yaralarını sarmak için
kurumlar arası iletişim koordinasyonunu gerçekleştirdiklerini, bu
süreçte sistematik ve çok yoğun şekilde karşılaşılan dezenformasyon
girişimlerini bertaraf ettiklerini söyledi.

Dezenformasyonla
mücadeleye çok önem verdiklerinin altını çizen Altun, özellikle Türkiye
İletişim Modeli sayesinde bu konuda etkin ve kararlı adımlar
attıklarını vurguladı. Altun, şöyle devam etti:

“Tam
da bu yüzden yine bu 6 yıllık süreçte 7 gün 24 saat esasına göre
çalışan Dezenformasyonla Mücadele Merkezimizi kurduk. Kuruluşundan bu
yana binlerce dezenformasyon kampanyasını belgelerle çürüttük.
Yayımladığımız Dezenformasyon Bültenleri ile kamuoyunu manipüle etme
girişimlerini ifşa ettik. Asrın felaketi, Filistin, Gazze krizi,
düzensiz göç ve benzeri konularda birçok Dezenformasyon Özel Bülteni
yayınladık. Dezenformasyonun Psikolojisi, Dezenformasyonla Mücadele
Rehberi gibi referans yayınlarla ve Dezenformasyonla Mücadele Çalıştayı
gibi etkinliklerle bu konuda toplumsal bir bilinç uyandırmaya da azami
derecede önem verdik.

Sayın Cumhurbaşkanımızın
hakikat mücadelesini esas alarak dezenformasyonla mücadele noktasında
dünyada öncü ve referans ülke olma vizyonuyla çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Bu yüzden her geçen gün gelişen yapay zeka gibi
teknolojileri de bu mücadelede kullanmaya özen gösteriyoruz. Öyle ki
dünyanın birçok ülkesi ve uluslararası birlikleri, ülkemizin
dezenformasyonla mücadelesini örnek almaya, bizlerin tecrübesinden
yararlanmaya başladı.”

“Giderek artan tekelleşme, küresel bir tehdit boyutuna erişmiştir”

Altun, iletişim ve enformasyon alanında önemli bir meseleye de şöyle dikkati çekti:

“Geçtiğimiz
hafta cuma günü tüm dünyayı etkisi altına alan bir sorunla yüzleştik.
Bir siber güvenlik firmasının yaptığı hatalı bir güncelleme nedeniyle
hava trafiği ve bankacılık işlemleri başta olmak üzere birçok alanda
hayat kısa süreliğine de olsa adeta durdu. Neredeyse tüm dünyada kısa
süreli de olsa büyük bir kaos yaşandı. Sadece bu olay bile
göstermektedir ki bugün iletişim ve enformasyon teknolojilerinde giderek
artan tekelleşme, küresel bir tehdit boyutuna erişmiştir.”

Altun,
hayatın her alanda giderek dijitalleştiğini, bütün bir insanlığı tek
bir seçeneğe mahkum etmenin artık kabul edilemez bir hal aldığını
belirterek, “Sayısı bir elin parmağını geçmeyen ve yalnızca kendi karını
düşünen teknoloji şirketlerinin, sosyal medya mecralarının,
algoritmaların ve arama motorlarının inşa ettiği dijital diktatörlüğe
karşı, bütün insanlığın faydasını gözeten alternatiflere ihtiyacımız
bulunuyor. Bunun içinse hem dijital okuryazarlığın küresel çapta
geliştirilmesi hem de yerli ve milli teknolojik kapasitelerin
artırılması elzemdir.” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı
İletişim Başkanlığı olarak özellikle yeni medya ve dijital okuryazarlık
noktasında birçok eğitim programı düzenlediklerine değinen Altun, bu
kapsamda Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu, Sosyal Medya Terimleri Sözlüğü
gibi yayın çalışmalarını hayata geçirdiklerini söyledi.

“Sömürgeci yapılara karşı hak mücadelemizi kuşanmaya devam edeceğiz”

Altun, Türkiye İletişim Modeli kapsamında 6 yıldır sürdürdükleri yayıncılık faaliyetlerine de dikkati çekti.

Yayıncılık
faaliyetleri kapsamında bugün itibarıyla ISBN almış 132 kaynak eserin
İletişim Başkanlığınca hayata geçirildiğini dile getiren Altun, Ayın
Tarihi ile İletişim ve Diplomasi dergilerinden de 16 sayının
yayımladığını ve bu eserlerin birçoğunu sadece Türkçe değil birden fazla
dilde uluslararası kamuoyunun istifadesine sunduklarını ifade etti.

Sempozyumun
hayırlara vesile olmasını dileyen Altun, “Bugüne kadar olduğu gibi
bundan sonra da ülkemiz ve milletimiz için gecemizi gündüzümüze katarak
çalışmaya, gayret etmeye, üretmeye, katma değer üretmeye, iyi işler
yapmaya, güzel projelere imza atmaya ve iletişim alanında da sömürgeci
yapılara karşı hak ve adalet mücadelemizi kuşanmaya devam edeceğiz.”
şeklinde konuştu.

Muhabir: Utku Şimşek