Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye uzaydaki yerini yeni adımlarla sağlamlaştıracak

Türkiye’nin ilk astronotunu ocak ayında uzaya gönderen Türkiye, ikinci astronotunu da bilimsel çalışmalarını sürdürmek amacıyla uğurlamaya hazırlanırken, Milli Uzay Programı’nda yer alan maddeleri birer birer hayata geçirme kararlılığını sürdürüyor.

Türkiye'nin ilk astronotunu ocak

ANKARA (AA) – Anadolu Ajansının (AA) “Türkiye’nin Uzay Yürüyüşü” başlıklı dosyasının ilk haberinde, ülkenin uzay yolculuğu ve insanlı uzay misyonlarına ilişkin çalışmalara yer verildi.

Uzay alanındaki faaliyetleri için 1985’te harekete geçen Türkiye, bu alandaki ihtiyaçlarını AR-GE yoluyla karşılamak üzere TÜBİTAK UZAY’ı kurdu. Burada daha çok uydu çalışmaları yapılırken, Türkiye’de tasarlanan ve üretilen, uzay tarihi olan ilk ürünler bu kurumun içinden çıktı.

Türkiye, 13 Aralık 2018’de Türkiye Uzay Ajansını (TUA) kurdu. Bu hamle uzay çalışmalarına boyut atlatırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan politikalar doğrultusunda, Milli Uzay Programı hazırlamak, uygulamak ve işbirlikleri arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla kolları sıvadı.

“Gökyüzüne bak Ay’ı gör”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 9 Şubat 2021’de Türkiye’nin Milli Uzay Programı’nı “Ay’ı görmek istiyorsan gökyüzüne bak” sloganıyla duyurdu.

Programdaki “Ay’a ilk temasın sağlanması” hedefi için ise çalışmalar sürdürülüyor. Ayrıca yeni nesil uydu geliştirme alanında dünyayla rekabet edebilecek ticari marka ortaya çıkarılması da hedefleniyor.

Ülkeye ait bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştirilmesi, uzaya erişimin sağlanması ve uzay limanı kurulması, uzay havası ya da meteorolojisi alanına yatırım yapılması ve bu alanda yetkinliğin artırılması ana hedefler arasında bulunuyor.

Türkiye’yi astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi konularında daha ileri seviyeye taşımak, ülkede uzay sanayi ekonomi sistemini daha da geliştirmek ve uzay teknolojisi geliştirme bölgesi kurmak da programdaki başlıklar arasında yer alıyor.

Böylece Türkiye, 600 milyar dolara erişen ve hızla 1 trilyon dolara çıkması öngörülen uzay ekonomisinden pay alma hedefine emin adımlarla ilerliyor.

İnsanlı ilk uzay misyonu

Programda belirlenen 10 hedef kapsamında öncelikle “bir Türk vatandaşının uzaya gönderilmesi” maddesi gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı’nda geçen yılın nisan sonunda başlayan dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’te yaptığı konuşmada, Alper Gezeravcı’nın asil ve Tuva Cihangir Atasever’in de yedek uzay yolcuları olarak belirlendiğini bildirmişti.

Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevini gerçekleştirecek “uzay yolcusu”nun eğitim ve uçuş hizmeti için ABD’deki Axiom Space ile işbirliğine gidildi. Astronotların eğitim süreci ABD’nin Teksas eyaletinin Houston kentinde yürütüldü.

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzay görevi 19 Ocak’ta başladı. Gezeravcı’nın da içinde bulunduğu Ax-3 mürettebatını Crew Dragon uzay aracıyla ISS’e taşıyan SpaceX Falcon 9 roketi, NASA’nın Florida’da bulunan Kennedy Uzay Merkezi’ndeki fırlatma kompleksi 39A’dan fırlatıldı. Böylece Türkiye’nin insanlı ilk uzay yolculuğu başladı.

Gezeravcı’nın uzaydaki ilk sözleri, “Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonu için ilk Türk’ün uzaya adım attığı şu anda Yüce Ata’mızın sözüyle bu anı başlatmak istiyorum: Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün dahiyane sözü; İstikbal göklerdedir.” oldu.

Mikro yer çekimi ortamında deneyler icra edildi

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) kaldığı süre boyunca 13 bilimsel deneye imza atan Gezeravcı, Türkiye’nin mikro yer çekimi ortamında çeşitli araştırmalar yapabilmesi için ilk adımı atmış oldu.

Gezeravcı, uzayda, misyon için çeşitli üniversite ve araştırma kurumlarınca hazırlanan, TUA ve TÜBİTAK Uzay Komisyonunca belirlenen 13 önemli deneyi uyguladı.

Aralarında kanserden bağışıklık hücrelerine, alglerden propolise kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan deneyler, bilimsel literatüre de katkı sağladı.

Ülkenin uzay, havacılık ve savunma sanayisi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanması, uzay araçlarının itki sistemlerinin daha verimli hale getirilmesi, mikroalg türlerinin yer çekimsiz ortamda karbondioksit yakalama performanslarının ve oksijen üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi, dünyada var olan hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde ve propolisin mikro yer çekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisinin araştırılması gibi deneyler bilim dünyasına fayda sağlaması açısından önemli kabul ediliyor.

İkinci bilim misyonu 8 Haziran’da

Milli Uzay Programı kapsamında hedefleri hayata geçirmek için çalışmalarını sürdüren Türkiye, insanlı ilk uzay misyonu kapsamında Alper Gezeravcı’nın ardından şimdi de Tuva Cihangir Atasever’in yolculuğunu planlıyor.

​​​​​​​Atasever ise Virgin Galactic ile yörünge altı uçuş gerçekleştirerek 7 farklı bilimsel deney icra edecek.

Türkiye’nin ikinci astronotu Atasever’in uçuşu, Gezeravcı’nınkiyle kıyaslanacak ve iki yolculuğun insan vücudunda oluşturduğu dinamikler ölçülecek.

Farklı donanımları mikro yer çekimi ortamında deneyip, farklı dinamiklere sahip bir uzay uçuşunun insan fizyolojisi üzerinde yarattığı değişimleri ortaya koyma şansını yakalayacak olan Atasever, insan fizyolojisi, beyin frekansları ve radyasyon ölçümleri gibi çok çeşitli deneyi de uygulayacak.

Muhabir: Zeynep Duyar